"إستهداف" - Translation from Arabic to Turkish

    • hedef
        
    • Patojeni
        
    Suudi radikal grubunun Kraliyet ailesini hedef aldığına dair dedikodular var. Open Subtitles هُناك الكثير من الثرثرة حول إستهداف جماعات سعودية متطرفة للعائلة الملكية
    Sayın Vali, sadece korktuğunuz için masum bir topluluğu hedef alamazsınız. Open Subtitles أيها الحاكم ، لا يمكنك إستهداف سكان أبرياء لأنك تشعر بالذعر
    Bazı kötü amaçlı kodlar enerji, kamu hizmeti ve altyapı sistemlerini hedef alacak kadar ileri gitmektedir. TED بعض الشفرات الخبيثة اليوم تذهب إلى ما أبعد من ذلك على سبيل المثال إستهداف الطاقة والمرافق والبنية التحتية.
    Sivil, kadın ve çocukları hedef almalarına engel olmak gibi. Open Subtitles يكبحونهم من,فلنقل, إستهداف المدنيين والنساء و الأطفال و هكذا.
    Patojeni tek bir kişi üzerine gönder, virüsün etkilediği tek kişi olduğundan emin olmak için ona virüsü hava yoluyla bulaştır. Open Subtitles إستهداف شخص واحد بالمرض إطلاقه في الخارج للتأكد من أنه الوحيد الذي سيكون متأثراً بالمرض
    İspatlanmış Monikalı tehdidini hedef alma politikasına katılıyorum. Open Subtitles أُوافقُ سياسةَ إستهداف تهديدات المانيكانز المُبَرهِنة
    Konferansı durdurmanın en hızlı yolu bu adamlardan birini hedef almak. Open Subtitles أسرع وسيلة لإيقاف المؤتمر هو إستهداف واحد منهم.
    "...gelişmiş otomasyon ve uyduyla hedef alma." Open Subtitles عِلْم الإنسان الآلي المتقدّم، إستهداف القمر الصناعي.
    Etraftaki tüm bu ağaçlar yüzünden parkın geniş bölgelerini hedef alması zor. Open Subtitles كل ذلك الغطاء الشجري سيجعل من الصعب عليه إستهداف أيّ مساحة كبيرة في الحديقة.
    Son konuşmamızdan sonra bir kaç düzeltme yaptım, ve bu düzeltmeler hedef belirleme sistemimi bozdu. Open Subtitles أنا عَمِلتُ بَعْض التَصليح منذ أن تَكلّمنَا أخيراً وهو يَطفئ ي إستهداف النظامِ معيبُ.
    Baştan beri yer elmamızın hedef alındığını, birinin kasıtlı olarak üstüne bastığını sandık. Open Subtitles و في كل هذا الوقت إفترضنا بأنه تم إستهداف بطاطستنا و أن شخصاً دهس جذورها بشكل متعمد
    Thane'i hedef almak yerine, zanlı Peters'ın peşinden gitti. Open Subtitles عوضا عن إستهداف ثاين الجاني إستهدف بيترز
    Bu antikorlar virüsün antijenlerini hedef alabilme yetisinde olmalı. Open Subtitles هذه الأجسام المضادة يجب أن تكون قادرة على إستهداف المُستضدات الموجودة بالفيروس،
    Eğer birisini öldürmek istersen kafasına hedef alırsın, değil mi? Open Subtitles أجل، سنعتقد أنّه سيتم إستهداف الرأس من أجل قتل أحدهم، صحيح؟
    Mesajına engel olan birini hedef alsa bile. Open Subtitles حتى لو كان ذلك يعني إستهداف الرجل الذي يُقاطعُ رسالته.
    Sekizinci seviye ajanları hedef alıp gücü yakalarlar. Open Subtitles إستهداف العملاء ذو المستوى الثامن للحصول على القوة.
    Eğer MANPAD ise, yerden havaya füzeyi birisi ateşlemiş olabilir 6 mil içindeki hedef vurma alanına bakıyoruz. Open Subtitles إذا كان نظام دفاع جوي محمول، و الصاروخ المستخدم أطلق عن طريق مدفع كتف إذاً نحن نبحث عن منطقة إستهداف قدرها 6 أميال
    Hâlâ bu adamların neden hedef alındığına dair bir fikrimiz yok ama sonunda aralarında bir bağlantı bulduk. Open Subtitles ما زلنا لا نعرف لماذا تمّ إستهداف هؤلاء الرجال، لكننا أخيراً عثرنا على الرابط المشترك بينهم.
    Bu binanın dışında hedef alınması çok kolay siviller var. Open Subtitles لكان أسهلُ لهم إستهداف عددٍ أكبر من الناسِ خارجَ هذا المبنى
    Eğer çocukların hedef alınmasını istemiyorsan onları hedef alan insanları durdurmalısın. Open Subtitles إن أردتِ منع إستهداف الأطفال فستوقفين المستهدفين
    Patojeni belli bir ırka yönlendir. Open Subtitles إستهداف عرق محدد من البشر بالمرض

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more