"إستوكهولم" - Translation from Arabic to Turkish

    • Stockholm
        
    Aslında o, Stockholm Üniversitesi'nde kardiyoloji bölümünün başında. Open Subtitles في الواقع هو رئيس قسم القلب في جامعه إستوكهولم
    Ki bunun altı ayını Stockholm sendromunun tuhaf bir türünden muzdarip bir biçimde Avrupa'da geçirdi. Open Subtitles ستة أشهر منها قضاها في أوروبا . المعاناة من غريب ، نموذج من ظاهرة إستوكهولم: ظاهرة تعاطف الرهينة للآسر
    - Sonunda Stockholm'deki konsolosluktan cevap geldi. Open Subtitles ظهر مسموع أخيراً مِنْ القنصليةِ في إستوكهولم.
    Stockholm gibi. Herkes... Open Subtitles إنها مثل إستوكهولم ، الجميع يقول هذا
    Lallo, telgrafı oku bak, "Beyaz Tüy" Stockholm'den almış. Open Subtitles لالو"، إقرأ هذه البرقية" . الريشة البيضاء "جاءت من إستوكهولم"
    Ve bence gelecek yıl siz ve Dr. Rietz, Stockholm'de Nobel Ödülü kabul ediyor olacaksınız. Open Subtitles أنت والدّكتور ريز سيكون في إستوكهولم... قبول جائزة نوبل.
    Stockholm sendromu deniyor. Open Subtitles هو يُدْعَى متلازمةَ إستوكهولم.
    Stockholm'de dikkatsiz davrandın. Open Subtitles نحن كُنّا مهملون في إستوكهولم.
    Bana Stockholm Üniversitesinde bir görev teklif ettiler. Open Subtitles عرضوا عليّ منصباً في " جامعة " إستوكهولم
    Ta ki sen Stockholm'den bu lanet gözlükleri getirene dek. Open Subtitles إلى أن أتيتُ بهذه النظارات " من " إستوكهولم
    Muhtemelen Stockholm sendromu yaşıyor. Open Subtitles من المحتمل فقط أنها متلازمة إستوكهولم
    Ziyaret için Stockholm'deydim. Open Subtitles لقد كنت في إستوكهولم في زيارة
    Ziyaret için Stockholm'daydım. Open Subtitles لقد كنت في إستوكهولم في زيارة
    Stockholm'den döndüğüm zaman. Şimdi git, ortadan kaybol. Open Subtitles (عندما أعود من (إستوكهولم والآن هيا، اخرجي من هنا
    Finallere 2 hafta kala Stockholm'e giderek sınıfı yüz üstü bırakıyormuşum gibi hissediyor ki böyle yapıyorum zaten. Open Subtitles تشعر أنني سأترك الصف قبل اسبوعين من إمتحانهم النهائي (وهذا بالواقع ما سأفعله بذهابي إلى (إستوكهولم
    Bugün Stockholm'e gidiyorum. Seni uçağa binmeden ararım, tamam mı? Open Subtitles عليّ الذهاب إلى (إستوكهولم) اليوم سأتصل بك قبل صعودي الطائرة، حسناً؟
    Stockholm'e bedava olması gereken bileti değiştirmek için ne kadar ödemem gerekeceğinin farkında mısın? Open Subtitles هل تدرك كم عليّ أن أدفع لتغيير ما يفترض أن تكون تذكرة مجانية إلى (إستوكهولم
    Konuyu değiştirme de şunu açıkla bana Sarah Barkley'ninkiler sağlamsa Stockholm'e gönderilen kimin parmağıydı? Open Subtitles دعي العصبية يا (سارا) واشرحي لي (من إبهامه الذي تم ارساله إلينا في (إستوكهولم إذا كان (باركلي) لديه كلاهما
    Belki de Stockholm Sendromu'na yakalanmışsındır. Open Subtitles حسنا، يمكنك المعاناة من (إستوكهولم سندروم) # مغنى مشهور #
    Stockholm sendromu deniyor. Open Subtitles أنها تسمى متلازمة إستوكهولم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more