"إسمع أنا" - Translation from Arabic to Turkish

• Bak
• ben
• Dinle
• Bakın

Bak, kız kardeşini seviyorum sadece bazen beni kızdırıyor tamam mı?
إسمع أنا أحب أختك و لكنها تثير غضبي في بعض الأحيان

Bak Cortona. ben kız peşinde koşan tiplerden değilim. Vaktim de yok zaten!
إسمع, أنا لست من أولئك الذين يطاردون الفتيات, وليس لديّ الوقت لذلك

Bakın, ben de korkuyorum. Ama kendimi hayal kırıklığına uğratmak daha çok korkutuyor.
إسمع, أنا خائفة أيضاً لكني خائفة أكثر من أن يخيب ظني بنفسي

Dinle, senin bahsettiğin çocuğu tanımıyorum bile.
إسمع .. أنا لا أعرف حتى الشاب الذي تتحدث عنه

Dinle. Saat 11.30'da dönmem lazım.
إسمع أنا يجب أن أكون بالمنزل بحلول الـ11:

Bak, bugün öğleden sonra yaşananlar için özür dilerim. Gerçekten çok üzgünüm.
إسمع أنا آسفة لما حدث عصر هذا اليوم أنا آسفة حقاً.

Bak, bu olay bölümden dışarı çıkmayacak. Ağzını sıkı tutacaksın.
إسمع , أنا أريد منك أن تبقي هذه المشكلة داخل مركز الشرطة , أبقها هادئاً

Bak, bunu yapan serserinin adını vermesi için Alvarez'i ikna edebilirim.
إسمع, أنا أستطيع إقناع ألفاريز بأن يُعطي إسمم الخنزير الذي فعل هذا

Bak, Trevor, nasıI hissettiğini anlıyorum, ama inan bana, endişe edilecek bir durum yok.
إسمع, أنا أعرف ما الذي تشعر به، و لكن صدقني لا يوجد شيء يدعو للقلق

Aslında ben telsiz telefon alacaktım.
حسناً, إسمع أنا أبحث عن هاتف لاسلكي فحسب

Hayır, Bakın, ben böyle hırsızları dünyanın her yerinde takip ediyorum. Bu adam bana yakındı.
كلا إسمع أنا يسرقني كثير من الأوغاد حول العالم

Böyle söyleyince sanki... dinleyin ben bu hayalet meseleleri ya da siz her neyle uğraşıyorsanız, biraz şüpheliyim.
. . عندما تقوليها بصوت عالٍ هكذا إسمع , أنا لدي شكوك عن مسائل الأشباح هذه

Mükemmel, değil mi? Dinle, ne demeye çalıştığını biliyorum.
إسمع أنا أعرف ما الذي تقوله صدقني إن عيني مفتوحتين جيداً

Dinle Bak, Dün seni havaalanında... küçük düşürdüğüm için özür dilerim.
إذن إسمع أنا آسف على جعلك تأتي إلى المطار أمس

- Dinle. Üzgünüm. Bunu yapmak istemedim.
إسمع أنا آسف لم أقصد القيام بهذا لم أقصد أن أضربك

Dinle, ister yaptım de ister yapmadım de.
إسمع أنا لا يعنيني سواءاً قلت أنك فعلت أم لا

Bakın seve, seve yardım ederim ama bu kadarı da insanı rahatsız ediyor.
يا إلهي إسمع أنا أسعد بالتعاون لكن هذا مزعج

Bakın. Şu anda, 3.Dünya ülkelerinin birindeki bir bok çukurunda... çalıştığımın farkındayım.
إسمع أنا أدرك أنني أعيش الآن في عالم متوحش