Kendimizi bu beton krallığının mutlak hakimleri gibi hissederdik. | Open Subtitles | مملكة إسمنت حيث أحسسنا نحن انها كانت لا شيء أقل من الحكام المُستبدين |
Polis kaydına göre bir dökme beton kalıbı içerisinde bulundu. | Open Subtitles | وفقاً لتقرير الشرطة، وُجدت أسفل إسمنت مصبوب. |
Böylece bir tabut ya da beton değil, çocuk olabilirdik. | TED | حتى نكون أطفالًا، لا توابيت ولا إسمنت. |
20 sene sonra aynı şirket şimdiki yaşadığı yerden 100 metre uzakta bir çimento fabrikası kurdu. | TED | ثم، وبعد 20 عامًا، أنشأت نفس الشركة مصنع إسمنت يبعد 100 متر عن مكان عيشهم الحالي. |
Çok büyük çimento fabrikası vardı ve bi kuruş bile koklatmadı bana. | Open Subtitles | عنده مصنع إسمنت كبير ولم يعطيني بنسـاً واحـداً |
Burt, sen yokken... bir sürü çimento kamyonu senin eve doğru gitti. | Open Subtitles | بورت، بينما أنت إختفيت كان هناك هذا خط كونجو شاحنات إسمنت يرتفع إلى مكانك. |
Çelik kapılı, penceresiz betonarme bir yapı. | Open Subtitles | إنه مبنيّ من إسمنت قوي , بأبواب حديدية , لا نوافذ |
Sen, 20 bin rubleyi kırık bir beton parçasına bırakan bir Amerikan vatandaşısın. | Open Subtitles | أنت مواطن أمريكي, تضع 20ألف روبل, بقطعة إسمنت مكسورة... |
Çelik, beton, her şey. | Open Subtitles | حديد صلب, إسمنت, أى شىء |
Çelik, beton, her şey. | Open Subtitles | حديد صلب, إسمنت, أى شىء |
- Yüksek yoğunlukta beton olduğundan. | Open Subtitles | إنّه إسمنت مضغوط عالي. |
Ben beton üreticisiyim. | Open Subtitles | أنا مزارع إسمنت. |
Kadın narin diye elini tutacağın için Avrupa'nın en büyük beton dökümünü terk mi edeceksin? | Open Subtitles | ستتخلى عن أكبر عملية شحن إسمنت في (أوربا) لتساعد امرأة ما فقط لكونها ضعيفة؟ |
"Islak beton." | Open Subtitles | "إسمنت لم يجمد" |
- Hayır, bu beton. | Open Subtitles | - لا, هذا إسمنت مسلح |
Onun sireni yok geri zekâlı. çimento kamyonu o. | Open Subtitles | إنّها لا تحتوي على صفاّرة إنذار أيّها الغبيّ، إنّه خلاط إسمنت. |
Peki, şöyle bir şey oldu Hugo Chavez CEMEX'i millileştirmeye çalıştı bir Venezuela çimento şirketi ama CEMEX piyasa değerinin belirlenmesi için uzatma davası açtı ve kazandılar. | Open Subtitles | حاول هيوغو تشافيز تأميم شركة سيمكس وهي شركة إسمنت فنزويلية لكنهم ترافعوا قضائياً بنجاح |
Vakıf onarımlarında kullanılan hızlı donan bir çimento. | Open Subtitles | إسمنت سريع التصلب يستعمل لتصليحات الأسس. |
Izdırap çekiyorum. Sanki biri çimento mikseriyle bağırsaklarımı karıştırıyor gibi. | Open Subtitles | ذلك الألم، وكأن أحدًا يمعّج دواخلي بخلّاط إسمنت. |
İş Limerick çimento fabrikasındaydı ama babam yine de gömlek giyip kravat takmıştı. | Open Subtitles | "كان مُجرّد عمل في مصنع إسمنت "ليمريك لكنّه ما زال يرتـدي قميصـاً وربطة عنـق |
çimento fabrikası. | Open Subtitles | إنه مصنع إسمنت. |