"إشترى" - Translation from Arabic to Turkish

• aldı
• almış
• almıştı
• alan
• al
• aldığı
• alın
• alıp
• satın aldığını

Varlıklı bir beyefendi, resmimi oldukça iyi bir fiyata aldı.
حسناً، كان رجل محترم وغني إشترى لوحتي بالكثير من المال

Küçük Obiang ise kendisine California, Malibu'da... ...30 milyon dolar değerinde bir malikane aldı.
لذا أوبيانغ جونيور، حسنا، إشترى لنفسه قصر بقيمة 30 مليون دولار في ماليبو، كاليفورنيا.

Sonra o oteli satın almış. Hep o odada kalmış.
بعد ذلك، إشترى الفندق وأقام في تلك الغرفة إلى الأبد

Sonra her şeyini satıp deniz yolculuğu işi için yat filosu almış.
ثم جمع ماله و ذهب في رحلة عمل إشترى أسطول مملوء باليخوت

Altı yaşımdayken Noel için bir bebek almıştı ve ondan nefret ediyordum.
عندما كنت في السادسه، إشترى لي تلك الدمية لعيد الميلاد وقد كرهتها

Bu hanımı alan adam, o daha gelmeden önce öldü,
الرجل الذي إشترى هذه الإمرأةِ ماتَ قَبْلَ أَنْ تأتي الى هنا،

On dakika sonra, bulabildiği en büyük çantayı satın aldı.
بعد عشر دقائق إشترى اكبر حقيبة سفر ممكنة

Bana giymek istemediğim bir mayo aldı.
لقد إشترى لى بدلة إستحمام لم أرد أن ارتديها

İsviçre'de, Luzern Gölü kıyısında 12 milyon dolarlık bir villa aldı.
إشترى أماكن بـ 12 مليون دولار "على بحيرة "لوسيرن" فى "سويسرا

- Tüm kanallarda en önemli haber saatlerini satın mı aldı?
‫إشترى إعلانات عل كل المحطات التلفزيونية؟

West Virginia'daki 105 dönümlük araziyi satın aldı ve.. Gesundheit Hastanesi'nin inşaatı şu sıralarda devam ediyor.
ولقد إشترى 105 هكتار غرب فرجينيا وبنى عليها مستشفى جيسنتهايد وهي حالياً تحت الإنشاء

Dairesini satıp bir ev almış. İşe alındıktan hemen sonra.
باع شقته و إشترى منزلا مباشرة بعدما بدأ في العمل

Horatio'nun çevresinden hiç kimse son zamanlarda TTX satın almış mı?
هل أحد من شركائه إشترى مؤخراً الـ تي تي إكس ؟

İki hafta önce ölmüş ama 1 hafta önce arazi satın almış!
توفّى قبل أسبوعين. قبل أسبوع واحد إشترى الأرض.

Solomon da elmaslarını herkes gibi Cartier'den almış olmalı.
لا بد أن سليمان إشترى ماساته من كارتييه مثلما يفعل الجميع

Geçen Noelde adam ikisine de aynı bilezikten almış.
في عيد الميلاد الماضي, إشترى كلاهما نفس السوار

Para biriktirip bir karavan almıştı. Başka bir şey hatırlamıyorum.
لقد إشترى عربته التي إنتحر فيها هذا كل ما أعرفه

Bir önceki gece otelin lobisinde bir dergi satın almıştı.
في ردهة الفندق في الليلة السابقة ، إشترى مجلة

Guguklu saati satın alan adam değil mi şu... ve hiç ödeme yapmayan?
أليس هذا الرجل . . الذي إشترى الساعة الكبيرة و لم يدفع؟

O zaman git yeni bir çanta, yeni bir mücevher al.
لذا إشترى حقيبة جديدة ، إشترى مجوهرات جديدة .

Fakat bu senette Lort Caldlow'un parçaların çoğunu satın aldığı dikkatimi çekti.
و لقد فهمت من هذه المذكرة ان اللورد كالدلو إشترى بالفعل معظم المعدات

Galeride dağıtırsın. "Kolomb önce döneme ait bir eser alın, ücretsiz diş dolgusu kazanın. "
يمكنكى أن تضعيهم خارج المعرض إشترى شئ كولومبيا و احصل على واحدة مجانا

Bu çöplüğü satın alıp, maaşını ödeyen teknoloji milyarderi benim.
أنا الملياردير التكنولوجي الذي إشترى هذه المزبله و يصرف راتبك

Meraklı bir komşu, ölen kadının ayrıldığı kocasından korunmak için birkaç ay önce silah satın aldığını söyledi.
هناك جار متطفل جاء يقول بأن المتوفى إشترى السلاح قبل أشهر للحماية من زوجها المزعج