"إصبعه" - Translation from Arabic to Turkish

    • parmağını
        
    • parmağı
        
    • parmak
        
    • parmağının
        
    • parmağında
        
    • Parmağındaki
        
    • parmaklarını
        
    • parmağına
        
    Aynen. Neden sen bir şey alamayasında, parmağını kaybeden biri büyük ikramiyeyi alsın. Open Subtitles لماذا لا تحصل على شيء بينما يحصل من يفقد إصبعه على الجائزة الكبرى؟
    Sonra parmağını burnuna sokarak dışarıya doğru uçtuğu bacaya bir bakış attı. Open Subtitles ثم دفع إصبعه داخل أنفه و رحل من المدخنة التى جاء منها
    Yani katil, artık kulübe üye olmadığını göstermek için parmağını mı kesti? Open Subtitles إذا، من قتله قطع إصبعه ليظهر أنه لم يعد في النادي ؟
    Asıl çirkin olan onun sıska küçük parmağı. Open Subtitles تعلمين ، الشيء القبيح هو إصبعه الصغير العظمي
    Bu parmak ucunu kaybetmiş 78 yaşında bir adam. TED هذا الرجل الذي يبلغ من العمر 78 سنة والذي فقد نهاية عقلة إصبعه
    Aşağıda bir rahip var. parmağını suya batırsak nasıl olur? Open Subtitles يوجد كاهن في الأسفل ألا يمكننا أن نغمس إصبعه فيها؟
    Ya da seni satacağını bildiğin için baş parmağını kestin. Open Subtitles أو أنك قطعت إصبعه لإنك كنت تعرف بأنه سيقوم بخيانتك
    Adam parmağını kesmişti, tavuk işletmesinde çalışıyordu ve sonra gerçekten çok kötü kokmaya başlamıştı. TED الرجل قطع إصبعه كان يعمل لتجهيز دجاج وبعدها بدأت رائحته تصبح سيئة جدًا جدًا
    Dün bizim koğuşa gelip neden parmağını ısırdığımı sordu. Open Subtitles لقد جاء أمس إلى عنبرنا و سألنى لماذا قمت بعض إصبعه
    Objektifin önüne parmağını koyan profesyonel bir fotoğrafçı. Open Subtitles حسناً,هذا غير عادي,صحيح؟ مصور فوتوغرافي محترف يظهر إصبعه في الصورة؟
    Sonra parmağını sallayarak, "Ama siz beylere şunu hatılatmak isterim ki..." Open Subtitles : ثمّ هزّ إصبعه وإستمرّ لكننى أود أن اُذكركم ياشباب
    Adamın parmağını tetikten çek. Open Subtitles تقطع كل الأوردة المتصلة.. تجذب إصبعه بعيدا عن الزناد..
    Kabalığına güvenen biri varsa, parmağını kaldırsın çünkü onun kolunu yırtarım. Open Subtitles أي شخص يظن أنه غليظ كفاية دعه يرفع إصبعه لأنني سأقطع ذراعه كلها
    Tıp fakültesindeyken parmağını bir herifin götüne sokmuş olmalı. Open Subtitles كان يجب أن يضع إصبعه في مؤخره أحدهم في كلية الطب
    Yol kenarında uyuya kalmıştır. parmağı da ağzında. Open Subtitles ربما أغشى عليه على جانب الممر و هو يمص إصبعه
    Demek istediğim, serçe parmağı 10 milyon dolara sigortalıydı. Open Subtitles أعني ، إصبعه الصغير كان مؤمّناً بـ 10 مليون دولار
    Tanrı'nın Orta parmağı diyelim, onu da kendine doğru tutuyorsun. Open Subtitles بل إصبعه الأوسط تشير به إلى نفسك ما رأيك؟
    Son mühletten on dakika sonra, eğer para gelmezse, size bir parmak göndereceğim. Open Subtitles بعد الوقت المحدد بعشر دقائق إذا لم يصل المال سأرسل لك إصبعه
    Bunu, çocuğun parmağının kesilmesini istemekten... daha az aptalca buluyorsanız, o zaman bunu yapmalısınız. Open Subtitles هل تعتقد أن هذا أقل غباء من قطع إصبعه حسنا ثمّ ذلك سيكون الشيء الذي يجب أن تفعله
    Adam topu parmağında döndürüyor. Çal hadi. Çalsana şu topu. Open Subtitles إنه يسرع بالكرة على إصبعه فقط خذها، خذ الكرة
    Orta Parmağındaki bu 15 santimlik, jilet gibi keskin pençeyle deşer. Open Subtitles المخلب القابل للإنكماش بطول 15سم كموسى على إصبعه الأوسط
    Şeker torbasına elini sokarken parmaklarını yalamasaydı, bizde şeker yiyebilirdik. Open Subtitles لو أنه لم يلعق إصبعه قبل وضعه داخل الكيس، لكنا أكلنا البعض.
    Aptal parmağına yapıştırıcı bulaştırmış ve kapıya sürmüş. Open Subtitles وضع الأحمق الغراء على إصبعه ومسحه على الباب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more