"إصطياد" - Translation from Arabic to Turkish

    • avlamak
        
    • vurmak
        
    • avlamada
        
    • yakalamak
        
    • avına
        
    • avlama
        
    • avlamayı
        
    • yakalamaya
        
    • Avlanmak
        
    Sanırım babam kaldığı yerden devam etmemizi istiyor-- insanları kurtarmak, o şeyleri avlamak. Open Subtitles أعتقد أن أبي يريدنا أن نكمل من حيث إنتهى إنقاذ الناس, إصطياد الأشياء
    Zaman zaman, avlamak da köpekbalıkları için tehlikeli olabilir. Open Subtitles يقترح البض بأن إصطياد عجول البحر والفقمات يمكن أن يكون خطِرا للقرش
    Bence sırf spor için savunmasız hayvanları vurmak yanlış. Open Subtitles أعتدقد أن إصطياد حيوانات الدفاع بغرض الرياضه لا هذا غير صحيح
    Brok, bazıları insan avlamada iyi, bazıları para avlamada iyi. Open Subtitles بروك, البعض يجيد إصطياد الرجال والبعض يجيد إصطياد الأموال
    Ama derin suda alabalık yakalamak hiç kolay değil. Open Subtitles لكن إصطياد السلمون في المياه العميقة ليسبهذهالسهولة،
    Sanırım yarın ayı avına çıkacağım. Open Subtitles حسناً، يبدو بأنّ الغد سيكون يوم إصطياد الدّب
    Et avlama sapkınlığına düştüğüm olmuştu. Open Subtitles كانت هناك حقبة من حياتي حيث كنت أنقب.. في ظلام إصطياد الكائنات الأخرى.
    Bu leoparlar, insanların şehirlere çok sayıda getirdiği evcil hayvanları avlamayı tercih ediyor. Open Subtitles هذه الفهود تفضّل إصطياد الحيوانات الأليفة التي يجلبها الإنسان إلى المدن بأعداد كثيرة
    Adam isyancıları yakalamaya çok istekli ama tek yaptığı yeni isyancılar yaratmak. Open Subtitles هذا الرجل حريص للغاية على إصطياد المتمردين لكن كل كما يفعله هو أن يخلق المزيد منهم
    T. Rex beslenmek istemiyor. Avlanmak istiyor. Open Subtitles ال"تي ريكس" لا يريد أن يطعم إنه يحب إصطياد فرائسه
    Bence iyi bir avcı olduğunu anlamanın en iyi yolu bir adam avlamak. Open Subtitles انا أعتقد أن إصطياد رجل هو الأختبار الحقيقي للصياد العظيم
    Amerikan pilotları için onları vurmak keklik avlamak kadar kolaydı. Open Subtitles بالنسبة للطيارين الأمريكيين .. كان إسقاط طائرات عدوهم عملاً ينافس فى سهولته إصطياد الديك الرومى ...
    Biliyorsun, insanları kurtarmak, o şeyleri avlamak Open Subtitles أنت تعلم , إنقاذ الناس , إصطياد الأشياء
    İnsanları kurtarmak, yaratık avlamak, aile mesleğimiz. Open Subtitles إنقاذ الناس، إصطياد الأشياء عمل العائلة
    Buradaki polislerin, suçluları vurmak için kullandığı silah. Open Subtitles النوع الذى يستخدمه الشرطة فى إصطياد المجرمين
    Brok, bazıları insan avlamada iyi, bazıları para avlamada iyi. Open Subtitles بروك, البعض يجيد إصطياد الرجال والبعض يجيد إصطياد الأموال
    Avlarını yakalamak ve kendilerini savunmak için olağanüstü yöntemleri vardır. Open Subtitles لقد غيّروا بشكل رائع طرق إصطياد فرائسهم وكذلك دفاعهم عن أنفسهم
    Balıkların, suda oluşturdukları dalgacıklardan doğan ses yankılarını takip ederek onları yakalamak gibi kendilerine has bir özellikleri vardır. Open Subtitles الذي يستطيع إصطياد الأسماك يلاحقهم من إرتداد صوت التموجات على سطح الماء
    Seninle bir kez daha erkek avına çıkmayacağım. Open Subtitles -أريد إصطياد بعض الرجال معكِ
    O bildiri asteroit avlama projelerinin hepsine eşit olarak zarar verdi. Open Subtitles هذه الورقة أذت جميع مشاريع إصطياد الكويكبات
    Hükümetin bu insanları avlamayı bırakması benim de bıraktığım anlamına gelmez. Open Subtitles لا يعني توقف الحكومة عن إصطياد هؤلاء الأشخاص لا يعني أنني توقف عن إصطيادهم
    Gon, hâlâ Gölün Efendisi'ni mi yakalamaya çalışıyor? Open Subtitles ألا زال (جون) يحاول إصطياد سمكة (سيّد البحيرة)؟
    Avlanmak istersen, seni Everglades'e götürürüm. Open Subtitles خذ رحلةً إلى " إيفرغليد " لأجل إصطياد تماسيح

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more