Yatmağa gittiğini sanmıştık. | Open Subtitles | إعتقدنا أنك ذهبت للفراش |
Silindiğini sanmıştık. | Open Subtitles | إعتقدنا أنك حذفتها |
Biz de burada durmuş, tek bir buz devi bile öldüremedin diye surat astığını sanıyorduk. | Open Subtitles | ونحن إعتقدنا أنك ما زلت في مزاج سيئ لأنك لم تقتل عملاق الصقيع |
Sen buraya girinceye kadar seni kahraman sanıyorduk. | Open Subtitles | .... قبل أن تأتى الى هنا كلنا إعتقدنا أنك رجل رائع |
İyi biri olduğunu düşünmüştük. | Open Subtitles | إعتقدنا أنك ستكون الرجل الصالح |
Senin kötü birisi olduğunu düşünmüştük. | Open Subtitles | إعتقدنا أنك رجلاً سيئاً جداً |
Seni FBI ajanı ya da otel için çalışan bir dedektif sandık. | Open Subtitles | إعتقدنا أنك من الاف بي آي لكن محققة لصالح الفندق |
Sana güvendik Andy. Ne yaptığını bildiğini zannettik. | Open Subtitles | يا إلهي لقد وثقنا بك يا أندي إعتقدنا أنك تعرف ما تفعل. |
Öldüğünü sanmıştık. | Open Subtitles | إعتقدنا أنك مُت. |
Terk-i diyar ettiğini sanmıştık. | Open Subtitles | إعتقدنا أنك رحلت للأبد |
Sizin kurbağa olduğunuzu sanmıştık. | Open Subtitles | إعتقدنا أنك... ضفدع. |
- Tristan! - Seni yaşamıyor sanıyorduk. | Open Subtitles | تريستان - لقد إعتقدنا أنك مُت - |
- Bizi bıraktığını sanıyorduk. | Open Subtitles | لقد إعتقدنا أنك تخليت عنا |
- Öldün sanıyorduk. | Open Subtitles | إعتقدنا أنك مُت |
Seni başkası sandık. | Open Subtitles | عذرا، إعتقدنا أنك شخص آخر |
Seni tekrar kaybettiğimizi sandık. | Open Subtitles | إعتقدنا أنك ستموت |
Biz seni cadı zannettik. - Evet, bunun için özür dilerim... | Open Subtitles | ـ إعتقدنا أنك الساحرة ـ نعم، آسف لهذا |