"إعتقلَ" - Translation from Arabic to Turkish

    • tutuklanmış
        
    • tutuklanıp
        
    • tutuklandı
        
    • tutuklayan
        
    Bir sene önce El Salvador San Miguel'de tutuklanmış. Open Subtitles إعتقلَ قبل سنة واحدة في سان ميجيل، السلفادور.
    2008'de yatırım dolandırıcılığı suçundan tutuklanmış ama müfettişler hüküm giydirememiş. Open Subtitles إعتقلَ سَابِقَاً في 2008 للإحتيال في السّندات الماليةِ، لكن المحقّقين لا يَستطيعونَ أَنْ إجعلْ التهمَ تَلتصقُ.
    17 yaşında, eroin satmaktan tutuklanmış. Open Subtitles بعمر 17 سنةً، إعتقلَ لبيع الصفعةِ.
    Kevin Mitnick 1995 yılında şartlı salıverme kurallarını ihlalden ve bilgisyarlara izinsiz erişim suçlarından tutuklanıp hapse atıldı Open Subtitles كيفين ميتنيك إعتقلَ في 1995 وسَجنَ لإنتهاكِ الإختبارِ وإمتلاكِ أدواتِ الوصولِ الغير مخوّلةِ
    Bu sebepten 1994'te tutuklanıp 1999'a kadar Hindistan hapishanesinde kalmış. Open Subtitles هو إعتقلَ في 1994 لهذا الإختِطاف ووَضعَ في سجنِ هنديِ حتى 1999.
    Wade'in, 1998 den sonraki yaptığı işleri görüyoruz, dedektif John Shaft tarafından tutuklandı... Open Subtitles ويد، رَأى هنا بعد إستدعائه في 1998, إعتقلَ ثانية مِن قِبل المخبرِ جون شافت
    İlk şahit olarak subay Dilbaaz Kan'ı çağırıyorum... 22 yıl önce Radjeş Rathore'yi tutuklayan kendisidir. Open Subtitles الذي إعتقلَ راج راثور قبل إثنان وعشرون سنةً يُمْكِنُ أَنْ تُخبرَ المحكمةَ بدون أيّ شَكّ أَو تردد... مَنْ هذا الرجلِ؟
    "Hindistan'da dört turisti kaçırmaktan tutuklanmış. Open Subtitles "إعتقلَ للإختِطاف أربعة سيّاحِ في الهند،
    Bu göreve, General Carrington tarafından atanmıştı ki bu general, tutuklanmış ve vatana ihanetle suçlanmıştır. Open Subtitles "عُينَ بالقضية مِن قِبل الجنرال "كارينجتون ومنْذُ ذلِك الحينِ إعتقلَ بتهمة الخيانة العظمى
    10 yıl önce meskene tecâvüzden tutuklanmış. Open Subtitles إعتقلَ عشَر قبل سنوات للتَجَاوُز.
    "Clint Pudder tutuklanmış" Open Subtitles كلنت Pudder إعتقلَ.
    Styler derhal tutuklanıp Queens'teki uyuşturucu satıcısını öldürmek... ve sekiz rüşvet olayına karışmakla suçlandı. Open Subtitles هو إعتقلَ بسرعة وأطلق عليه النار من تجار المخدارت فى "كويين" , وثمانية تهم بالفساد والرشوة
    Başkaldırma için Dr. Carl Jenkins tarafından tutuklandı Open Subtitles إعتقلَ مِن قِبل الدّكتورِ كارل جينكنز للتمردِ
    Keskin nişancı tutuklandı. Open Subtitles القنّاص إعتقلَ. القنّاص إعتقلَ.
    Carver olabileceği şüphesiyle tutuklandı. Open Subtitles إعتقلَ على شكِّ وجود النَحاتِ.
    İlk şahit olarak subay Dilbaaz Kan'ı çağırıyorum... 22 yıl önce Radjeş Rathore'yi tutuklayan kendisidir. Open Subtitles أنا أوَدُّ أَنْ أَدْعوَ شاهدِي الأولِ الشرطي ديباذ خان... الذي إعتقلَ راج راثور قبل إثنان وعشرون سنةً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more