"إعطاء الأولوية" - Translation from Arabic to Turkish

    • öncelik
        
    Sosyal kalkınmaya öncelik vermeli ve çözümleri dünya çapına yaymalıyız. TED علينا إعطاء الأولوية للنمو الاجتماعي، ووضع حلول حقيقية حول العالم.
    Çevreciler çevre eğitimine öncelik vermeli ve vahşi yaşamı korumak için toplumun yeteneklerini geliştirmesine yardım etmeli. TED يجب على حُماة البيئة إعطاء الأولوية للتثقيف البيئي وأن يُساعدوا في زيادة مهارات المجتمع للحفاظ على حياتهم البرّية.
    Savunma Bakanlığına öncelik vereceğine Open Subtitles و بدلاً من إعطاء الأولوية لوزارة الدفاع ، بدأت في أخذ مجلس الشيوخ
    Ama büyük ölçüde, bu meseleleri öncelik haline getirmeye başlayabilmek için daha fazla yetişkin erkeğe ihtiyacımız var. Ancak bunun henüz gerçekleştiğini görmüş değiliz. TED ولكن على نطاق واسع، نحن بحاجة إلى رجال بالغين أكثر ذوي السلطة للبدء في إعطاء الأولوية لهذه القضايا، ولم نر ذلك حتى الآن، أليس كذلك؟
    İnsan mutluluğuna öncelik verme konusunda her ülke Kosta Rika gibi davranıp, vatandaşlarının refahı için servetini kullanırsa ne olur? TED ماذا لو اختار كل بلد في العالم أن يكون مثل كوستاريكا في إعطاء الأولوية إلى رفاهية الأشخاص، باستعمال ثروتهم بهدف توفير الرفاهية؟
    Ve kendi güvenliklerine öncelik tanıyan, bireysel mantıklı seçimlerini yaparak hep birlikte genelin iyiliğini azaltarak toplam zarar riskini aza indirgemeyi düşürüyor olabilirler. TED وباتخاذ اختيار منطقي فردي أو إعطاء الأولوية للسلامة الشخصية، فقد يكونون بصدد إلحاق الضرر بالشيء المشترك، والذي هو تقليل مجموع الضرر.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more