"إعفاء" - Translation from Arabic to Turkish

    • muaf
        
    • muafiyet
        
    • dokunulmazlık
        
    • görevden
        
    Ve doğru ambalaj, bizim vergiden muaf olmamızı sağlayacak böylece denetimden hasarsız biçimde çıkabileceğiz. Open Subtitles وتعبئة وتغليف صحيحة وهو ما سيتيح لنا الحصول على إعفاء ضريبي حتّى نجتاز هذا التدقيق دون تكلفة باهظة.
    'Öğrenciyi etüdden muaf tutmak', ...etüd sorumlusunuz işi değil midir? Open Subtitles "إعفاء الطالب من قاعة التدريس" هل قاعة التدريس إلزامية؟
    Şey, bu konuda bir muafiyet var, açıktan kazancın vergisi olmuyor. Open Subtitles هناك إعفاء و لا توجد ضرائب على المكاسب الزائدة
    Tıbbi öğrenci muafiyet başvurusunda bulunmak istiyorum. Open Subtitles أه، أود أن أقدم طلبا للحصول على إعفاء من الطالبة الطبية. أنت لست ترك.
    Sana bir anlaşma sağlayacağım, savcıdan bir çeşit dokunulmazlık. Open Subtitles سأعقد معك اتفاقاً إعفاء بسيط من المقاضاة
    Anlaşma da istemiyorum, dokunulmazlık da. Open Subtitles لا أريد اتفاقاً و لا أريد إعفاء
    Sabian görevden alındı, ben sorumluyum. Open Subtitles تم إعفاء (كريس سيبيان). وأنا المسؤول الآن.
    Ne diye onları vergiden tamamen muaf tutacaksın? Open Subtitles لماذا تمنحهُم إعفاء ضريبي كامل ؟
    Yüzbaşı bu oturumdan muaf olmuştur. Open Subtitles تم إعفاء قائد من هذه الإجراءات.
    Tamam ama vergiden tamamen muaf tutarak mı? Open Subtitles نعم ولكن إعفاء ضريبي كامل ؟
    Yine de Peder Krumins acil ihtiyacımızdan ötürü sınıfta konuşması dahilinde cehennemden muaf olacağını söyledi. Open Subtitles ومع ذلك، ونظرا الحاجة الماسة لدينا، الأب Krumins منحت بأمان إعفاء خاص الشقيقة لفي الكلام أثناء الحصة، لذلك وقالت انها لن تذهب الى الجحيم.
    muaf] Open Subtitles إعفاء ]
    Bir Ermeni için muafiyet sağlamak için ismimi kullanman dikkati mi çekti. Open Subtitles لقد استرعى انتباهي إلى أنك استخدمت اسمي للحصول على إعفاء للأرمن.
    Buraya sadece bir muafiyet tanınacak ve onu da içimizden biri alacak. Open Subtitles سيكون هناك إعفاء واحد فقط إما لي أو لك.
    Ortolan tüketmek yasal değil ama aslında, bir tanesini yiyebilmek için akademik muafiyet almıştım. Open Subtitles إنه من غير القانوني أن تستهلك ال"أورتالون" ولكن أنا في الحقيقة لدي إعفاء أكادمي لأكل واحدة مرة
    Özel bir muafiyet isteyebiliriz ve- Open Subtitles يُمكننا ان نطلب إعفاء خاص ، و...
    Bana muafiyet tanındığını biliyorsun, Fedya amca. Open Subtitles (عندي إعفاء ياعم (فيودور
    -Polislere suçlamaları düşürmelerini söyle bana dokunulmazlık verilsin sana kariyerinin en büyük tutuklamasını vereyim. Open Subtitles أنا مستمع - أخبر الشرطة بأن تسقط التهم - وتعطيني إعفاء و سأعطيك الإعتقال الأضخم في وظيفتك
    Muhasebe kayıtları, mizanlar... dokunulmazlık, koruma ve Hong Kong'a özel uçak. Open Subtitles إعفاء, حماية، طائرة لهونغ كونغ
    Bill eski mevkiisine getirildi ve Lynn görevden alındı. Open Subtitles AUDREY: لقد أعيد (بيل) لمنصبه، وتم إعفاء (لين) من مهامه
    Carruth görevden alındı. Open Subtitles (لقد تم إعفاء (كاروث

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more