"إغوائي" - Translation from Arabic to Turkish

• baştan çıkarmaya
• mı asılıyordun
• Beni baştan
• baştan çıkarmayı

Gerçek amacını saklamak için beni baştan çıkarmaya çalışıyorsun. Yani kaçma plânını.
إغوائي لإخفاء هدفكِ الحقيقي، الذي هو الفرار.

Aman Tanrım, beni baştan çıkarmaya çalışıyor.
أوه، يا إلهي، إنه يحاول إغوائي

Siz, beni baştan çıkarmaya mı çalışıyorsunuz?
السّيدة روبنسن أنتي تحاولين إغوائي.

Lex, sana ne söyledi bilmiyorum, ama o Beni baştan çıkardı.
ليكس لا أعلم ماذا أخبرتك ولكنها حاولت إغوائي

Beni baştan çıkarmayı bırak.
لذا توقف عن إغوائي

Bana senin beni baştan çıkarmaya çalışacağını söylemişti ve ben, bir aptal gibi, ona dedim ki, "Şimdilik, pilottan en iyisini beklememe izin ver."
حتى أنها أخبرتني ...أنك ستحاول إغوائي وأنا كالحمقاء قلت لها... حتى الآن دعينا نتوقع منه الخير

Ve durmaksızın beni baştan çıkarmaya çalışır.
و سيحاول إغوائي لأعود للجحيم بلا توقف

Beni terfi ile baştan çıkarmaya çalışıyorlar falan ama gitmeyeceğim.
ظننتك رقيباً أول -إنهم يحاولون إغوائي بترقية

Galiba beni baştan çıkarmaya çalışıyorsunuz.
أعتقد أنك تحاول إغوائي

Jeremy beni baştan çıkarmaya çalıştı!
حاول ـ جيريمي ـ إغوائي

Beni baştan çıkarmaya çalışmıyor.
إنه لايحاول إغوائي

Beni baştan çıkarmaya çalışıyorsun.
أنت تحاول إغوائي

Geçen gece "Not Defteri"ni izleterek ben baştan çıkarmaya çalışmadın mı?
أنتِ تقولين أنكِ لم تحاولي إغوائي في تلك الليلة عندما جعلتني (أشاهد فيلم (دفتر الملاحظات

Pritchett, baştan çıkarmaya çalıştığım bekâr bir anne değilsin.
(بريشت) أنت لست أم عزباء مثيرة تحاول إغوائي

Beni hep baştan çıkarmaya çalışırlar.
-إنهن يحاولن إغوائي دائماً

Bayan Dunphy, beni baştan çıkarmaya çalışıyorsunuz.
سيدة (دونفي)، أنتِ تحاولين إغوائي.

Sadece onu Beni baştan çıkarabildiğine ikna et ve inandırıcı ol. Tamam.
إذن ليس عليك إغوائي في الواقع، عليك فقط إقناعها أنّك قادر على إغوائي، وجعله قابلاً للتصديق.

- Beni baştan çıkarmayı kes!
-كفّا عن إغوائي !