"إفلاسه" - Translation from Arabic to Turkish

    • iflas
        
    • iflasını
        
    • iflasa
        
    Yatırımcılar onu iflas ettirecek ve burayı da kaplıcaya çevirecekler. Open Subtitles المُستثمرين سوف يتسببوا فى إفلاسه, و سوف يُغلقون هذا المكان.
    Yatırımcılar onu iflas ettirecek ve burayı da kaplıcaya çevirecekler. Open Subtitles المُستثمرين سوف يتسببوا فى إفلاسه, و سوف يُغلقون هذا المكان.
    Lehman'ın iflas etmek üzere olduğu size ilk olarak ne zaman söylendi? Open Subtitles متى علمت أن ليمان معرض لإشهار إفلاسه كريستين لاجارد وزيرة المالية فرنسا
    En saygın ve büyük yatırım bankalarından Lehman Brothers iflasını ilan etmek mecburiyetinde bırakıldı. Open Subtitles خلال عطلة نهاية الأسبوع بنك الأخوة ليمان - أحد أكثر البنوك احتراما و أكبر بنوك الاستثمار أجبر على إشهار إفلاسه
    - Hayır ama rekabet etmektense iflasını ilan etmesini sağlayarak çok iyi bir iş çıkardın. Open Subtitles -حسناً، لا، لكنّك قمت بعمل رائع فعلاً لدرجة أنّه قرر إعلان إفلاسه بدلاً من التنافس.
    Ama aynı zamanda hastane faturası yüzünden iflasa sürüklenmek de istemiyor. Open Subtitles لكنّه لا يريد أيضاً إشهار إفلاسه لسبب طبيّ
    İflas ettiğini ilan etmesi gerekiyor ve bunu anlamak istemiyor. Open Subtitles يحتاج بأن يُعلن إفلاسه ولا يُريد سماع ذلك.
    Patlamasına harcayacağı aura kısa sürede iflas etmesini sağlayacak. Open Subtitles وكم الطاقة المطلوب لتنفيذ التفجير سيتسبب في إفلاسه أسرع.
    Böylesi olasıysa en iyisi iflas etmesi için zaman kazanmak olur. Open Subtitles طالما هذا سيحدث، فيجدر أن أماطل منتظرًا إفلاسه.
    İstediğin dükkan 6 ay önce iflas etmiş. Open Subtitles حيث أعلن المتجر عن إفلاسه قبل 6 أشهر
    1991 ile 2004 yılları arasında iflas etti. Open Subtitles أعلن إفلاسه في عام 1991 و 2004
    Ama her hangi bir nedenle iş durursa o zaman iflas bayrağını çekmesi bir hafta sürmez. Open Subtitles لكن ، إذا لاي سبب توقف الأمر ...حينئذ حسناً ، سيشهر إفلاسه فى غضون أسبوع
    Kayıtlara göre geçen ay iflas etmiş. Open Subtitles أشهر إفلاسه الشهر الماضي
    Banka müdürü icraya verdi. İflas ettim! Open Subtitles مديري أعلن إفلاسه.
    İflas ettikten sonra intihat etmiş. Open Subtitles قتل نفسه بعد إفلاسه
    - İflas ilanı verecekmiş. Open Subtitles كان سيعلن إفلاسه.
    Ryan Hyde, portföy yöneticisi, 4-C geçen sene iflasını ilan etmiş, ama oldukça iyi bir hayat sigortası poliçesi varmış. Open Subtitles (ريان هايد) مدير مالي (4ج) أشهر إفلاسه الشهر الماضي لكن استولى على بوليصة تأمين على الحياة ضخمة
    Kendisi oldukça şaşırtıcı bir biçimde iflasını ilan etti. Open Subtitles الذي فجأة أعلـن عن إفلاسه
    Emmit Stussy 2011'de iflasını bildirdi. Open Subtitles "أعلن (إيميت ستوسي) إفلاسه عام 2011"
    Ancak bu meblağ çok büyük ihtimalle iflasa yol açacaktır. Open Subtitles بمبلغ يكاد يكون مؤكدا إفلاسه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more