"إكتشفَ" - Translation from Arabic to Turkish

    • öğrendi
        
    • bulmuş
        
    • öğrenmiş
        
    • öğrendiğinde
        
    • öğrendim
        
    • keşfetti
        
    • öğrenince
        
    • öğrenmişti
        
    Kız kardeşinin Los Angeles'te bir porno filmi çevirdiğini öğrendi. Open Subtitles إكتشفَ أختَه كَانَت تعْملُ دعارةَ في لوس أنجليس
    Oh, bayan Foreman, Tamam, Steven Michael'ın kız kardeşiyle çıktığını öğrendi. Open Subtitles الموافقة، ستيفن فقط إكتشفَ خَرجَ مايكل مع أختِه،
    Sanırım yemeğin fiyatını biraz fazla bulmuş. Open Subtitles حَسناً، أَحْسبُ انة فقط إكتشفَ ماذا كلف عشائه.
    Lambert, Cambridge'e gitmediğimi öğrenmiş. Open Subtitles ولامبيرت كَانَ الثانيةَ. لامبيرت إكتشفَ أنا لَمْ أَذْهبْ إلى كامبردج.
    ve söylemediklerini öğrendiğinde de, onları söylemeleri için kiralamayı denediğini? Open Subtitles وعندما إكتشفَ بأنّهم لَمْ يفعلوا حاولَ إسْتِئْجارهم؟
    Bankamı aradım ve onların kredi kartı ve şifremi kullanarak 2.000 $ nakit avans çektiklerini öğrendim. Open Subtitles دَعوتُ مصرفَي، إكتشفَ بأنّهم كَانَ عِنْدَهُمْ إستعملَ بطاقةُ إئتماني ودبّوسُي، أَخذَ a 2,000$ سلفة نقدية.
    1933'te, kendisi ve bir meslektaşı bazı yıldızların, solup gitmeden önce, alevlenerek birkaç hafta boyunca içinde bulundukları galaksinin tamamı kadar parlak kaldıklarını keşfetti. Open Subtitles في عام 1933 إكتشفَ و زميل له أن بعض النجوم تتوهجُ لتُصبِحَ ساطعة كمجرتها لأسابيع قليلة قبلَ أن تخبو مجدداً.
    Eşcinsel olduğumu öğrenince, anneme... Open Subtitles عندما إكتشفَ أنا كُنْتُ مرحَ، أخبرَ أمَّي:
    Öz annesinin yaklaşık 20 yıl önce öldüğünü yeni öğrenmişti. Open Subtitles هو فقط إكتشفَ بأنّ ولادته أمِّ كَانَ ميتَ لتقريباً 20 سنة.
    Holmes yıllardır kullanıldığını öğrendi. Open Subtitles أَعْني، هولمز فقط إكتشفَ هو عولجَ لسَنَواتِ.
    Ve muhasebe ofisindeki biri bunu öğrendi. Open Subtitles وشخصاً ما في مكتبِ المحاسبة قد إكتشفَ ذلكـ
    Eski erkek arkadaşım Johnny Scatelli... şirketinin hesabından zimmetine para geçirdiğini öğrendi. Open Subtitles كما ترون، خليلي السابق "جوني سكاتلي"، إكتشفَ.. هو كَانَ يّزور مالَ مِنْ أموالِ الإئتمان الذي تتعامل فيه شركتِه
    Dün lösemi olduğunu öğrendi. Open Subtitles إكتشفَ كَانَ عِنْدَهُ لوكيميا أمس.
    Ev son üç aydır boşmuş ama içeri girdiklerinde CSI bazı eşyalar bulmuş. Open Subtitles البيت وَقفَ شاغراً للشهور الثلاثة الماضية، لكن على دُخُوله، سي إس آي إس إكتشفَ المواد التالية.
    Yerçekimini bulmuş. Open Subtitles إكتشفَ جاذبيةً.
    Birlikte olduğumuzu öğrenmiş ve senin aksine, ilişkide olanların böyle şeyleri birbirleriyle paylaştığını varsaymış. Open Subtitles لقد إكتشفَ بأننا بعلاقةٍ مع بعض، وبخلافكِ و لقد إفترض بأن البشر الذين بعلاقةِ مع بعض يتشاركون أموراً مثل ذلك.
    Kobi, bir yerlerden onun AIDS olduğunu öğrenmiş! Open Subtitles كوبي إكتشفَ بأنّه مصابُ بالأيدزِ
    Birisi de bunu bana söyleyenin sen olduğunu öğrendiğinde ona değer verdiğini anlayacaklardı. Open Subtitles وإذا إكتشفَ أي أحد بأنك الذي أخبرَني، فإنهم سيَعْرفونَ بأنّك إهتممت
    Karısının eskiden erkek olduğunu öğrendiğinde iki yıllık evliydi. Open Subtitles تذكّرْ إبنَ عم دونالد؟ هو تُزوّجَ السنتانَ قبل ذلك إكتشفَ زوجتَه كَانتْ a رجل.
    Bir amcam daha olduğunu öğrendim. Open Subtitles إكتشفَ أنا ها دي عمّ آخر.
    Dün öğrendim. Open Subtitles إكتشفَ أمس.
    Programda hile yaptığını keşfetti. Open Subtitles إكتشفَ بأنّك كُنْتَ خيَاْنَة المعرضِ.
    Bunu öğrenince ne yapar sence? Open Subtitles ماذا تعتقد بانه سيَعمَلُ إذا إكتشفَ هذا؟
    Ama, o kızı ve çetenin ona neler yaptığını öğrenmişti. Open Subtitles لَكنَّه إكتشفَ حول هذا البنت، الذي العصابة إليها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more