"إلا أنّه" - Translation from Arabic to Turkish

    • ama
        
    ama bana hiç söylemezdi. Open Subtitles إلا أنّه لم يصارحني بذلك أبداً إنّك فتاي ؟
    ama her yolda ve çıkmaz sokakta, iyimser kalabilmek gittikçe zorlaştı. Open Subtitles إلا أنّه مع كل انعطاف او طريق مسدود، تزداد صعوبة بقائي متفائلاً.
    hala ne olduğunu bilmiyoruz, ama hastalığın beynine sıçramasına izin verdiniz tam olarak böyle olacağını söylemiştim. Open Subtitles ما زلنا لا نعرف ما بها إلا أنّه انتشرَ إلى دماغها هذا بالضبط ما قلتُ أنّه سيحدث
    Çünkü baban tarafında cinsel istismara uğradın, ama seni evlatlık veren o değildi. Open Subtitles لأنّ أباك سرق منك براءة طفولتك بممارسته للفحشاء عليك إلا أنّه لم يتخلّص منك بأي مكان
    Gelmeyi çok isterdim ama oynanacak başka oyunlarım var. Open Subtitles كنتُ أودّ ذلك, إلا أنّه لديّ لعبتي الخاصّة لألعبها.
    İma ettim, ipucu verdim, dergilerde çiçek resimlerini önüne koydum, ama hiç bir zaman anlamadı. Open Subtitles قد ألمّح, وأعبس بوجهه, أطالع المجلات التي تحوي صور الورود, إلا أنّه لم يفهم أبداً التلميح.
    ve, ah, bir de romantik-korku var ki o kadar da popüler bir tür değildir. ama görünüşe göre, bu mevcut, ve İsveçliler bu işin ustası. Open Subtitles أو رعب رومانسي, وهو ليس بالنوع المعروف إلا أنّه موجود, ويبدو أن السويديّون أجادوه.
    Neredeyse kusursuz bir ev buldum ama benim pek içime sinmiyor. Open Subtitles رأيتُبيتاًوكانجيّداًبمايكفي, إلاأنّه.. إلا أنّه لم يكن مناسباً.
    FBI'ın binaya yönelmesini sağlar ama o orada değildir. Nerededir? Open Subtitles يجعل الفيدراليين يتجمّعون في المبنى، إلا أنّه ليس هناك,
    ama abim ve arkadaşları beni hala liseli yerine koyduğundan beni sarhoş ettiler. Open Subtitles إلا أنّه ورفاقه لا يزالوا يعتقدون أنّي بالمدرسة الإعداديّة،
    ama bazen rol yapıyormuşuz gibi geliyor. Open Subtitles إلا أنّه وفي بعض الأحيان أحسّ كما لو أننا نتظاهر
    Evet, ama onunla suç mahalli arasında bir bağlantı kuramıyoruz. Open Subtitles أجل، إلا أنّه ليس بوسعنا تأكيد وجوده في مسرح الجريمة، فلديه حجّة غياب
    Kulağa berbat bir kâbus gibi geliyor, ...ama bizim bilerek seçtiğimiz bir şey. Open Subtitles يبدو هذا كَكابوس بائس إلا أنّه قد يكون شيء سنختاره طواعية.
    Bir nötron yıldızı, tahminen güneşten iki ya da üç kat ağırdır, ama yaklaşık 10 kilometre çapında bir büyüklüğe yaklaşık bir şehir büyüklüğüne sıkıştırılmıştır. Open Subtitles نجم نيوترن على الأرجح أنّه ضعفُ أو ثلاث أضعاف حجم الشمس, إلا أنّه مضغوط بكرة بقطر عشر كيلومترات, أيّ ما يقربُ حجم مدينة.
    Komik görünebilir, resmetmek imkansız, ama teorik olarak mümkün ve muhtemeldir ki gravitonlar, kütleçekimi parçacıkları, zamanlarının çoğunu bu ekstra boyutlarda geçiriyor olabilirler. Open Subtitles يبدو هذا الأمر سخيفاً, ومن المُحال تخيّله, إلا أنّه ممكن الوجود نظريّاً, ومن الممكن أيضاً أنّ جزيئات الجاذبيّة قد تقضي مُعظم أوقاتها بهذه الأبعاد المخفيّة.
    Oregon'daki bir ağacı bile senden daha çok seviyor ama onunla sevişemez. Open Subtitles "إنّه يحبّ شجرةً في "أوريغون أكثر مما يحبّك إلا أنّه لا يستطيع أن يضاجعها
    Ve; acımasız, bencil gen mantığını müşahhaslaştırmak için eğlenceli ama zekice bir örnekle ortaya çıktı. Open Subtitles وخرج بمثال ماكر إلا أنّه دقيق ليُوضّح المنطق عديم الرّحمة لـ"الجين الأنانيّ".
    ama emin olmak için yakından incelemesi gerekiyormuş. Open Subtitles إلا أنّه عليه أن يفحصها عن كثب ليتيقّن
    Fıkranın can alıcı noktası mevcut değil ama. Open Subtitles أجل ، إلا أنّه ليس لدينا أيّ رابط
    ama sadece aramadı. Buluştuk. Kafede. Open Subtitles إلا أنّه لم يتّصل لقد إلتقينا لشرب قهوة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more