"إلزامية" - Translation from Arabic to Turkish

    • zorunlu
        
    • mecburi
        
    Bu silah azılı bir suçlu tarafından illegal yollarla, geçmiş kayıtlarının zorunlu olmadığı bir silah fuarından satın alındı. Open Subtitles هذا السلاح تم الحصول عليه بطريقة غير شرعية من مجرم مهني في معرض الأسلحة حيث الفحوصات الخلفية غير إلزامية
    Belki de konferanslarımın zorunlu olduğunu unuttunuz. Open Subtitles أَو لَرُبَّمَا نَسيتَ ذلك مؤتمراتي إلزامية.
    Pruvada olması gereken hiçbir zorunlu tescil işareti yok. Open Subtitles لا علامات تسجيل إلزامية على مقدمة السفينة
    Sen hiç, çevrendeki kimselerin zorunlu ihtiyaçlarını temin etmek için gereksiz eşyalarını sattığını görmedin mi? Open Subtitles هل خطر لك أبدا بأنه ليس كل شخص عنده حاجة إلزامية للتصنيف و التنظيم و التقسيم العالم كله حولهم هكذا؟
    Bir memur görev başında öldüğünde diğerlerine mecburi günlük izin verirler, değil mi? Open Subtitles تعرفين , عندما يقتل الضابط أثناء تأدية الخدمة يعطونه إجازة إلزامية , صحيح ؟
    Görünüşe göre virüs sadece derinin dış yüzeyine yerleşmiş ve ilçe yetkilileri de yayılmasını önlemek için zorunlu test ve aşılama yapıyor. Open Subtitles يبدو أن الفيروس يستعمر الطبقات الخارجية من الجلد وأمرت المقاطعة بفوحصات إلزامية ولقاحات لتوقفه من الإنتشار
    4 zorunlu eğitim olacak, gerisi şahsi eğitimle geçecek. Open Subtitles سيكون هناك أربع تمارين إلزامية و البقية حسب ما تفضلون
    Lütfen bana bütün bir polis departmanını zorunlu uyuşturucu testi ile tehdit etmediğini söyle. Open Subtitles من فضلك قل لي أنكِ لم تهدد فقط فرقة جرائم القتل بأكملها مع إلزامية فحص المخدرات.
    Burası zorunlu tahliye alanıdır. Artık burada yaşayamazsınız. Open Subtitles هذه منطقة إخلاء إلزامية لم يعد بإمكانكم العيش هُنا.
    Bu yüzden onlar da kasaba meclisinde uyulması zorunlu bir kanun hazırladılar. Open Subtitles لذلك كتبوا إلزامية التطعيم في ميثاق المدينة.
    Fort Chicken belediye başkanı derhal Winslow Caddesi'nin doğusundaki mahallelere zorunlu tahliye şartı koydu. Open Subtitles فعالة على الفور، عمدة فورت الدجاج و أعلنت إجلاء إلزامية الأحياء شرق ينسلو الجادة.
    Barış duygusu kazanmaya çalışıyorum çünkü altı ile dokuz ay arası zorunlu spa'ya gidiyorum. Open Subtitles أحاول أن أخلق مجالا من السلام الداخلي لأني عدت للتو من فترة 6 إلى 9 أشهر إلزامية في المنتجعات الصحية
    Askerliğin İsviçre'de her erkek için zorunlu olduğu doğru. Open Subtitles هو حقيقي، الجيش خدمة إلزامية لكلّ رجل في سويسرا
    Uzun süre hapis yatmaktan kaçınmak için zorunlu olarak günlük seanslara katılmayı kabul etmesi gerekmiş. Open Subtitles لتجنب تمديد وقت السجن، كان عليه الموافقة على تقديم مشورة يومية إلزامية
    Uzun süre hapis yatmaktan kaçınmak için zorunlu olarak günlük seanslara katılmayı kabul etmesi gerekmiş. Open Subtitles لتجنب تمديد وقت السجن، كان عليه الموافقة على تقديم مشورة يومية إلزامية
    İzninizle, şehirde olduğu gibi oradaki ödemeleri de zorunlu yapayım. Open Subtitles بعد اذنك, أرى ان هذه المدفوعات هي إلزامية الآن, كما هو الحال في المُدن
    Site üzerinde yapılması gereken, zorunlu bir donanım güncellememiz var. Open Subtitles لدينا ترقية إلزامية لنقوم بها على الأجهزة تحتاج لأن يتم إنجازها في الموقع
    Bu eylem ve bunu izleyen yasal ve politik savaş, hükûmetin, vatanseverliği zorunlu kılmasının önüne geçen tarihî bir yasa değişikliği kararına yol açtı. TED ذلك الفعل والمعركة القضائية والسياسية اللاحقة. قادت إلى قرار تاريخي وفق البند الأول من الدستور منع الحكومة من المطالبة بأن تكون الوطنية إلزامية.
    Bunu zorunlu bir tatil olarak gör. Open Subtitles لذا أعتبر أن هذه أجازة شاطىء إلزامية
    Bu mecburi bir sevişme. Onunla sevişmek istemiyorsun anladın mı? Open Subtitles هذه مضاجعة إلزامية لا أريد مضاجعته
    72 saatlik bir mecburi değerlendirme süreci var. Open Subtitles أمامك 72 ساعة كفترة تقييم إلزامية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more