Birkaç gün birlikte yaşadılar ve düğünü iptal ettiler. - Tanrım. | Open Subtitles | و لكنهما عاشا مع بعضهما ليومين و قررا بعدها إلغاء الزفاف |
- Tek söylediğim düğünü iptal etmek istersen bütün yaptıklarım boşa gidecek diye sana hiç kızmam. | Open Subtitles | أنك لو أردتِ إلغاء الزفاف لن أنزعج أن كل تعبى ذهب هباءاً |
Evet, o düğünü iptal etmeye kalktı ve gerçekten ne diyeceğimi bilmiyordum. | Open Subtitles | نعم، هي حاولت إلغاء الزفاف... و أنا بأمانة لم أعرف ماذا أقول. |
Bak, söylediğim tek şey bildiğimiz şeylere güvenerek bu düğünü iptal etmek çok utanç verici olurdu. | Open Subtitles | أنظر , كل ما أقوله أنه سيكون من الخزي حقيقي إلغاء الزفاف الآن بناءً على ما نعرفه |
düğünü iptal edemezsin. | Open Subtitles | لا يمكنكِ إلغاء الزفاف لقد فات الأوان |
düğünü iptal edince, bütün balayı planların da batıyor. | Open Subtitles | إلغاء الزفاف سوف يخرب شهر العسل |
- Gördüğü şeyden dolayı düğünü iptal etmemiz gerektiğini düşünüyordu. | Open Subtitles | -بسبب ما رأته لقد ظنت بأن علينا إلغاء الزفاف |
- düğünü iptal etmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | علينا إلغاء الزفاف |