"إلهاً" - Translation from Arabic to Turkish

• tanrı
• tanrısı
• tanrılaşıyorum
• tanrılar
• bir tanrıya

Çünkü kurban edilmek üzere seçildiği zaman o kişi bir tanrı olmuş oluyordu.
لأنه حين يتم إختياره كأضحية في تلك اللحظة، يصبح هو نفسه إلهاً

Az sonra bir Maya tanrısı olacaksın. Bir tanrı gibi giyinmen gerekir.
قريباً ستكون إلهاً للمايا من المناسب أن ترتدي كواحداً

Bana tapma. Ben çok kötü bir tanrı olurdum. Her şeyden önce, hiç izin günün olmazdı.
. لا تعبديني، فسأكون إلهاً سيئاً جداً . أول شئٍ سأفعله أنني سأحرمكِ من العُطل

İsrail'lileri yöneten tek tanrıya karşılık bizim taptığımız bir pagan tanrısı.
الإله الوحيد الذى يأمر الإسرائيليين ألا يتخذوا إلهاً غيره

"Vay bana, galiba tanrılaşıyorum."
على فراش موته ‎."يا ويلتي، أظن أنني أصبحت إلهاً"

tanrı değilim. Yaşam ve ölüm konusunda gücüm yok, var mı?
هذا صحيح ، إننى لست إلهاً ، ليس لدى قدرة على الحياة أو الموت ، أليس كذلك ؟

Hiç kimse, tanrı veya insan, benim birşeyi yapmamı yasaklayamaz.
لا أحد سواء كان إلهاً أو بشرياً يستطيع منعي من فعل أي شيء

Bu arada sen nasıl bir tanrı oldun?
ما الذي ستحصل عليه لو أصبحت إلهاً على أية حال؟

Tarifsel olarak bir tanrı sayılırsın, değil mi?
وما الفرق؟ ستصبح إلهاً عندئذٍ، أليس كذلك؟

tanrı olmayı hayal eden biri şimdi devlet düşmanıydı, ölüme mahkum edildi.
الرجل الذي حلم أن يصبح إلهاً بات الآن عدوّ الدولة، حُكم عليه بالاعدام.

Şayet bir Zaman Lordu bunu yapsaydı tanrı olurdu. İntikamcı bir tanrı.
لو أن سيد زمن فعل هذا لصار إلهاً، إلهاً منتقماً

Ben nasıl üç kere iki eşekmişim ki... Bu ayyaşı tanrı sanmışım, bu beyinsiz dangalağa da tapınmışım!
كم كنت حماراً لأتخذ هذا السكير إلهاً و أعبد هذا الغبي

Binlerce vatandaş neredeyse tanrı seviyesine çıkardıkları güneşi selamlamak için burada bekliyordu.
آلاف من السكان يحضرون الى هنا لكي يعظِّموا الشمس والتي بالتأكيد كانت معبودهم بالتأكيد كانت إلهاً لهم

Bunu yaptılar çünkü bir gün, tanrı olacağımı biliyorlardı.
فعلو هذا, لأنهم يعلمون أنه يوماً ما سأكون إلهاً

Ruhundan beslenebilir ama bu onu bir tanrı yapmaz.
سوف يتغذى على روحك لكن ذلك لا يجعله إلهاً

Dramatik şeylere yeteneği olan bir sarhoş bile kendini tanrı olduğuna ikna edebilir.
بإمكانه إقناع نفسه بكونه إلهاً أو ملك العظاءات

Bunca fedakarlıkları düşününce, bunca yıldır, sihir bir tarafta... Biliyorum, ben tanrı olabilirim!
ينما أفكِّر بجميع التَضحيات، جَميع السنوات، السِحر الذي أعرِفه، بإمكاني أن أكون "إلهاً"!

Pekala. Loki'nin gece tanrısı olduğunu Söyledin. Belki de gece çalışıyordur.
قلت لوكي كان إلهاً ليلياً ربما يعمل في الليل

"Vay bana, galiba tanrılaşıyorum."
"يا ويلتي، أظن أنني أصبحت إلهاً".

Bir tanrı kadar zalim olan liderleri Hunac Kell artık kendisini tanrılar kadar güçlü görüyordu.
وقائدهم (هيوناك كيل) الذي بمثل قسوة أي إله أصبح يشعر بذاته إلهاً قوياً

Ölü bir tanrıya taptıkları içindir.
يجب أن يكونوا كذلك لكي يعبدوا إلهاً ميتاً