Bu yıl Şimdiye kadar yirmi yedi tane olduğunu duydum. | Open Subtitles | هذا العام , سمعت بـ 27 حالة تلبس إلى الآن |
Şimdiye kadar makalelerim kolej gazetesine ve birkaç moda bloğu içindi. | Open Subtitles | إلى الآن كان موضوعات عن صحيقة جامعتي هذا بعيد عن الموضة |
Şu ana kadar iki insan beyni değerinde veri topladık. | TED | وحصلنا إلى الآن على مايوازي مجموع دماغين بشريين من المعلومات. |
Fakat Şimdilik, iyi akşamlar dilemeliyim. | Open Subtitles | ولكن إلى الآن ، أتمنى لكِ ليلة سعيدة. إلى القاء. |
Dünya vatandaşı kavramı, kendi mantığı içinde besbelli ama Şimdiye dek pek çok yönden pratik değil. Ve bu kavram, bize resmen bu özel an için ayrılmış. | TED | مفهوم المواطنة العالمية. لا يحتاج إلى برهان لوضوح منطقه، إلا إنه إلى الآن غير عملي في العديد من الأوجه. وقد صادفنا هذه اللحظة الخاصة التي حظينا بحضورها. |
Hala noktalamanın parçalı doğasından hoşlanıyorum, o küçük noktaların bir bütünlük oluşturmak için bir araya gelişlerini görmek... | TED | إلى الآن ، ما زلت أستمتع بتجزء الفن التنقيطي رؤية هذه النقاط الصغيرة تجتمع معاً لتوحّد هذا الكيان. |
Örneğin; farklı iklim modelleri Şimdiye kadar gördüğümüz ısınmayı büyük oranda yakalayabiliyor. | TED | مثلا: نماذج مناخية مختلفة قادرة لحد كبير على محاكاة الإحترار الذي نشهده إلى الآن. |
Ev işçisi kadın hakları Şimdiye kadar sekiz eyalette yürürlüğe girdi. | TED | إلى الآن سنَّت ثماني ولايات قانون شرعة حقوق العاملات بالمنازل. |
CA: Yani, Şimdiye kadar bahsettiğiniz sayıların hiçbiri, son yıllardaki diğer enfeksiyonlardan farklı değil. | TED | كريس أندرسون: لا رقم من الأرقام التي ذكرتها إلى الآن مختلف عن أي إصابات أخرى في السنوات الأخيرة. |
Bunların Şimdiye kadar kaç tanesi basıldı Tanrı bilir. | Open Subtitles | الله وحده من يعلم كم منها تمت طباعته إلى الآن. |
Şimdiye kadar kimseyi öldürmese de... layık olmaya çalışıyor. | Open Subtitles | يريد أن يتمدّد ومع ذلك لم يقتل أي شخص إلى الآن |
Dostum, bu Şimdiye kadar yapılmış en harika cep telefonu. | Open Subtitles | هذه أحسن الهواتف الخلوية المخترعة إلى الآن |
Burası endişe duymadıkları tek yer, Şu ana kadar öyleydi. | Open Subtitles | هذا هو المكان الوحيد الذي لا يعرضهم لهذا، إلى الآن. |
Evet ama Şu ana kadar arada başka bir bağlantı bulamadık. | Open Subtitles | أجل ، حسناً ، إلى الآن ليس لدينا أى روابط أخرى |
Şimdilik Sandık, Alan 51'de inceleniyor. | Open Subtitles | إلى الآن سيكون الفُلك تحت الدراسة في منطقة 51 |
Zorunlu dersleri bitirene kadar gece derslerine Şimdilik. | Open Subtitles | الصفوف الليلة إلى الآن إلى أن أحرز المطلوب |
Şimdiye dek zorlukların üstesinden geldim. Tatlı sıkıntılı günlere boğuldum. | Open Subtitles | إلى الآن كل التحديات يُمكن التغلب عليها بالمزيد من الأيّام المضجرة. |
Ne yazık ki sicim teorisi günümüzde Hala test edilemiyor. | TED | للأسف، فنظريات الوتر غير قابلة للاختبار إلى الآن. |
Kürkleri Henüz su geçirmez değil ve sıcak kalabilmek için bir araya toplanıyorlar. | Open Subtitles | معاطفهم الزغبية ليست واقية من الماء تماماً إلى الآن ويتجمهرون معاً طلباً للدفء |
Klasik söylenen söz, sanırım, olsa olsa tahmin edilemezdir, Şu anda insanların sonuç için düşündüğü budur. | TED | المقدار كلاسيكيا واعتقد انه لا يمكن التنبؤ به في أفضل الأحوال ، هو إلى الآن ما يعتقد الناس ، هو النتيجة. |
Beni dinle. Şu ana dek yanlış bir şey yapmadın. | Open Subtitles | اسمعني ، إلى الآن أنت لم تفعل أي شيء خاطئ |
Ancak Bugüne kadar hiç kimse bir barış destanını söylemeyi başaramadı.. | Open Subtitles | ولكن أحداً لم ينجح إلى الآن في غناء ملحمة السلام |
Şu an itibariyle ...müvekillime karşı hiç bir suçlaman yok. | Open Subtitles | لأنك لم تتخذ أي إجراء قانوني ضد موكلي إلى الآن |
Fakat tek bir atomu görebilmek yakın zamana kadar bir hayaldi. | Open Subtitles | لكن القدرة على رؤية الذرات المُفردة إلى الآن ، لا يزال حُلماً |