Beni bu adaya çok önemli bir şey için getirdiğini söylemiştin. | Open Subtitles | لقد أخبرتني أنك أحضرتني هنا إلى الجزيرة للقيام بأمر مهم جداً. |
Arthur adındaki krala, adaya barış getirmesi için yardım etmişler. | Open Subtitles | ساعدوا الملك يدعى اسمه آرثر لإحلال السلام إلى الجزيرة بأكملها |
Birisinin evlenip, eşiyle adaya yerleşmek için döndüğünü görmek beni çok mutlu etti. | Open Subtitles | أنا سعيد لرؤية شخص يعود إلى الجزيرة مع زوجته، لتأسيس عائلة |
Ama Rhode Adası'na dönmeden önce iki günümüz var, ve hayatımızın en iyi iki gününü yaşatabileceğimi düşündüm. | Open Subtitles | لكن لدينا يومان قبل أن نعود إلى الجزيرة لذا فكرت بأن أجعلهما أفضل يومان |
İlginç. Galiba hepimiz Korku Adası'na gidiyoruz. | Open Subtitles | نحن نحزر، , كل من يَذْهبُ إلى الجزيرة المخيفةِ , يارجل. |
Evet, yarın itibariyle bu adaya taşınışımızın tam olarak 4. yılı dolmuş olacak. | Open Subtitles | نعم، غدا سنكمل أربع سنوات كاملة منذ انتقلنا إلى الجزيرة. |
O zaman en iyisi beni adaya geri gönderin ki soruyu kendi sorsun. | Open Subtitles | في هذه الحالة عليك إعادتي إلى الجزيرة ليسألني ذلك بنفسة |
adaya silah getireceklerini sanmam, onların usulü daha ihtiyatlı. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه أراد المخاطرة باحضار أسلحة إلى الجزيرة, فذلك ليس من أساليبه |
Annem onu Paskalya tatilinde adaya davet etmekten söz ediyor. | Open Subtitles | إنها تتحدث عن دعوته إلى الجزيرة في عيد الفصح. |
Kusursuz, onları lanetli adaya sürelim. | Open Subtitles | يبدوا رائعًا، فلنقودهم إلى الجزيرة الملعونة |
Ana adaya geçmeden önce aparatif göster bana. | Open Subtitles | دعني أرى أن كنت أستطيع تناول وجبة خفيفة قبل أن أتحرك إلى الجزيرة الرئيسية |
Bir araştırma ekibinin adaya gidip bir belgesel hazırlaması için... sağol, gereken hazırlıkları yaptım. | Open Subtitles | لقد خططت لبعثة من العلماء لتذهب إلى الجزيرة شكرا , و تحضر وثائق عنها |
Yani adaya gitmek için başka bir kahrolası köprü geçebilirim. | Open Subtitles | ثم أعبر كوبري ملعون آخر لأصل إلى الجزيرة |
adaya doğru baktım, saf aşk üstünde salınıyordu. | Open Subtitles | فنظرت إلى الجزيرة وآثار الرومنسية البحتة |
Sulh Yargıcı kurtarma ekiplerini adaya geri gönderme emrimi iptal etti. | Open Subtitles | لقد ألغى الحاكم للتو أوامرى... ... بإرسال فرق إنقاذ إلى الجزيرة. |
adaya doğru giden bir Wraith kruvazörü var ve atmosferin dışında buraya yaklaşan birkaç tane daha var. | Open Subtitles | طراد رايثى يتوجه إلى الجزيرة. أتبين اقتراب طرادات أخرى خارج الأجواء. |
Ama bu adaya gelene kadardı ve ...adada yıllardır aradığı gerçek dolandırıcıyı buldu. | Open Subtitles | "ولكنه لم يجد المحتال الحقيقيّ الذي كان يطارده طويلاً حتّى وصل إلى الجزيرة" |
Sahil muhafızarının adaya geldiklerini hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أتذكر عندما أتى جنود خفر السواحل إلى الجزيرة ؟ |
Ama Fok Adası'na gittilerse, Geri dönme şansları yüzde 50, - Bir çekici gönderin, tamam mı? | Open Subtitles | هناك فرصة ضئيلة أن يعودوا إلى الجزيرة لذا أرسل شاحنة إلى هنا |
Block Adası'na giden feribot kalkıyor. | Open Subtitles | العبّارة تغادر الآن إلى الجزيرة. |
Petrol tabakası kuzeye yani Dassen Adası'na doğru ilerliyordu. Kurtarma ekibi umutsuzluğa kapılmıştı çünkü eğer petrol oraya ulaşırsa petrole bulanmış daha fazla kuşu kurtarmak artık mümkün olmayacaktı. | TED | فتسرب النفط كان يتجه شمالًا نحو جزيرة "داسين" وأصيب المنقذون باليأس.. لعلمهم أن بمجرد دخول النفط إلى الجزيرة سيستحيل إنقاذ المزيد من البطاريق |