Yüksek ses maruz kalmak ve bazı ilaçlar işitme kıllarını öldürebilir, bu da sinyallerin kulaktan beyne gitmesini önler. | TED | التعرض لضوضاء عالية وبعض الأدوية يمكن أن يقتل الخلايا الشعرية مما يمنع الإشارات من الانتقال من الأذن إلى الدماغ. |
Bu hastalığın, beyne kadar ilerleyip, yok ettiği doğru mu? | Open Subtitles | هل حقيقةً أن ذلك الداء يمكنه التفشّي إلى الدماغ وتدميره؟ |
Yani duyusal veriler eski beyne girdikçe neokortekse çıkıyor. | TED | فعندما تدخل مدخلات الحواس و تدخل إلى الدماغ القديم, هي أيضاً تصعد إلى قشرة الدماغ الحديثة. |
Ve daha zekice kararlar almanızı sağlayacak olan şey sinyallerin eski beyne tekrar bildirilmesidir. | TED | و هذه التغذية الراجعة إلى الدماغ القديم هي التي تسمح لكم باتخاذ قرارات أذكى بكثير. |
Bu kaslar kasılıp esnediğinde kas tendonları içindeki biyolojik sensörler sinirler aracılığıyla beyne bilgi aktarımı yapar. | TED | عندما تَنثني هذه العضلات وتتمدد، ترسل المجسات البيولوجية داخل الأوتار العضلية معلومات عبر الأعصاب إلى الدماغ. |
Duyu değiştirme, beyne bilgiyi alışılmadık duyu yollarından sağlamak demek ve beyin bu bilgiyi anlamanın bir yolunu buluyor. | TED | وهذا يشير للمعلومات الوافدة إلى الدماغ عبر قنوات حسية خاصة، والدماغ يتدبر أمر التصرف بها. |
Bölgesel anestezi vücudun belirli bir yerinden gelen acı sinyallerinin beyne ulaşmasını engeller. | TED | التخدير الموضعي يمنع إشارات الألم من جزء معين من الجسم من الوصول إلى الدماغ |
Hastaya bakıyorsunuz deri ve kafatası çoktan kesilmiş yani beyne bakıyorsunuz. | TED | فإذن أنتم تنظرون إلى المريض، الجلد و الجمجمة تمت إزالتهما مسبقا، لذلك أنتم تنظرون إلى الدماغ. |
Bir hasta genel anestezi altındayken elektrotlar beyne bir dizi hafif elektrik titreşimleri gönderir. | TED | فعندما يكون المريض تحت تأثير التخدير العام، فإن المسربين الكهربائيين يُوصِلان نبضات كهربائية خفيفة إلى الدماغ. |
beyne elektik akımı verildiğinin tek fiziksel göstergesi, ayak kaslarının seğirmesidir. | TED | إنّ المؤشر الفيزيائي الوحيد لتدفق الكهرباء إلى الدماغ هو ارتعاش قدم المريض. |
Ve bütün bu bilgileri toparlayıp beyne iletir. | TED | ويمكنُ لها تغليف هذه المعلومات وإرسالها إلى الدماغ. |
beyne dışarıdan bir cisim soktuğunuzda bu en yetenekli cerrahın elindeki iğne inceliğinde bir bıçak bile olsa pek çok risk vardır hâlâ. | Open Subtitles | حين يدخل جسم غريب إلى الدماغ حتى ولو بسكين رفيع مثل الإبرة فى يد أمهر الجراحين فيظل هناك خطورة كبيرة |
Evrenin her yanından sinyal alırlar... ve bunları doğrudan beyne aktarırlar. | Open Subtitles | ..يستقبل الإشاراتمنالكون. و يقوم بإحالتها مباشرةً إلى الدماغ |
Alıcı sinyali deşifre edip elektrotlarla beyne yollar. | Open Subtitles | إنها تتكون من مستقبل يقوم بفك التشفير ثم ينقلها إلى مصفوفة إلكترونية ترسل إشارةً إلى الدماغ |
Uzun süre hareketsiz uçan insanların bacaklarında pıhtı oluşup emboli atarak PFO yoluyla beyne ulaşabilir. | Open Subtitles | الطيارون يبقون ثابتين لفترات طويلة قد تكون جلطة في الساق انتقلت إلى الدماغ عبر |
Yapısal anomali hem kalp krizine neden olur hem de beyne emboli atarak sinesteziye neden olur. | Open Subtitles | الشذوذات البنيوية تسبب توقف القلب كما ترمي بالجلطات إلى الدماغ مؤديةً لاضطراب الحس |
Kan akışını ve beyne giden oksijeni arttırır. | Open Subtitles | إنها تقوم بزيادة تدفق الدم والأكسجين إلى الدماغ |
Solunum sisteminden girip, beyne sinyal yolluyor. | Open Subtitles | تدخل من خلال النظام التنفسي ترسل أشارات إلى الدماغ |
Kan yoluyla beynine kadar ulaşacak ve MR için renklendirici görevi görecek. | Open Subtitles | وينتشر هو فيصل إلى الدماغ ويعمل كمضاد للرنين المغنطيسي |
Elektrodun kafatasından geçip beynin içerisine girdiğini ve orada kaldığını görüyorsunuz ve beynin herhangi bir bölgesine yerleştirebiliriz. | TED | تستطيع رؤية القطب يمر خلال الجمحمة إلى الدماغ و يستقر هناك و نستطيع أن نضع هذا فعلاً في أي مكان في الدماغ |
Şimdi beyine geri dönüp soralım: Bu sinirsel kenetlenmeyi sağlayan nedir? | TED | والآن دعونا نرجع إلى الدماغ ونسأل: ما الذي يقود هذا التزامن العصبي؟ |