"إلى حيثُ" - Translation from Arabic to Turkish

• yere

Davan parçalara ayrılıyor o yüzden bırak da çocuğu ait olduğu yere göndereyim.
قضيتُكِبهاثغرة، لذا دعونى ، أرسل ذلكَ الفتى إلى حيثُ ينتمى.

Sanırım bunu bulduğum yere geri koymalıyım.
اعتقد انهُ يجدر بي أن اعيدَ هذهِ إلى حيثُ وجدتها

Onları olmaları yere götürmek benim görevim.
إنهُ عملي أن آخذهم إلى حيثُ يحتاجونَ أن يكونوا

Eğer bana zayıf bir noktasını söylersen onu ait olduğu yere geri götürebiliriz.
يُمكننا إعادته إلى حيثُ ينتمي إذا كان بإمكانك فقط إمدادي ببعض المعلومات

Kanatları ait oldukları yere götürmek benim görevim.
إنه واجبي أن أعيد الأجنحة إلى حيثُ تنتمني

Sadece gitmek için can attığı yere yönlendirsen yeter.
لاعليكِ إلاّ أن تقوديه إلى .حيثُ مايتشوقُ إليه

Özür dilerim tatlım. Gittiğim yere sen gelemezsin.
آسفة يا عزيزتي لا يمكنك الذهاب إلى حيثُ أنا ذاهبة

Sadece beni, onun olduğu yere götür. Ne yapabilirsin ki?
فقط خذني إلى حيثُ هو- ما يمكنكِ أن تفعلي؟

ÖĞRETMEN OL VE BİR HAYAT KURTAR. HER ŞEYİN BAŞLADIĞI yere GERİ DÖN.
"كُن مُعلم وأنقذ حياة، عُد إلى حيثُ البداية."

Sanırım, başladığım yere geri döneceğim.
أعتقد بأني سأعود إلى حيثُ بدأت.

Ait olduğu yere dönmesini sağlayacağım.
سأتأكد من ان ترجعَ إلى حيثُ تنتمي

Bayım, sizi görebileceğimiz bir yere gelin!
سيدي ،، أخرج إلى حيثُ يمكنني أن اراكَ

O yol seni aileni götürdükleri yere çıkaracak.
هذا سوف يأخذك إلى حيثُ قام بأخذ ذويك

Kanatları, ait oldukları yere götürmek benim görevim.
لمن واجبي إعادة الأجنحة إلى حيثُ تنتمي

Ben de ait olduğunuz yere dönmenizi sağlayayım.
وسأتأكد من عودة كلاكما إلى حيثُ تنتميان

Gitmemi istediğin yere gideceğim.
سأذهب إلى حيثُ تطلب مني الذهاب

Bizi buldukları yere kadar gidebilmemi sağladı.
طوال الطريق إلى حيثُ وجدونا

Her şeyin başladığı yere...
إلى حيثُ بدأ كلّ شيء

Eğer Leeds, terör kuşunu ait olduğu yere koysaydı dün olanların hiçbiri yaşanmazdı.
لو أعادَ (ليدز) طائر الرعب ذاك إلى حيثُ ينتمي، فلم يكن ليوم أمس أن يحدث.