"إلى خارج" - Translation from Arabic to Turkish

    • dışına kadar
        
    • dışarıya kadar
        
    • dışarı
        
    • dışına çıkan
        
    • tamamen dışına götürecek
        
    • göç
        
    • ötesine
        
    • dışına ve
        
    Birazdan Gonca buraya gelecek... sana bakacak, topu parkın dışına kadar yollamak... ya da kötü şekilde kaçırmak için bir tek şansın olacak. Open Subtitles الآن وفي أي دقيقة روز بد ستأتي للوقوف هنا انظر إلى نفسك وسيكون لديك فرصة واحدة لترمي إلى خارج الحديقة أو خارجاً ببؤس
    Evet, kasabanın dışına kadar eşlik ettik. Korktu ve geri döndü. Open Subtitles نعم لقد طاردناها إلى خارج البلده لقد خافت وذهبت إلى سيول
    Şimdi lütfen ayağa kalkın ve dışarıya kadar beni takip edin. Open Subtitles الآن ، قف رجاءً و اتبعني إلى خارج الطائرة
    Henüz değil. Lütfen ona dışarıya kadar eşlik edin. Open Subtitles ليس بعد، يرجى مرافقته إلى خارج الملكية
    İki köye daha ulaşmayı hedefliyoruz ve yakında inanıyorum ki Pakistan'dan dışarı, Güney Asya ve daha ötesine açılıyor olacağız. TED ونحن نخطط الآن للوصول إلى قريتين أخريين و أؤمن أننا قريباً سننطلق إلى خارج باكستان إلى شرق أسيا و أبعد.
    Şehir dışına çıkan her yolda çevirmeler ve kontrol noktaları istiyoruz. Open Subtitles أخبرهم أننا نريد عمليات مراقبة ونقاط تفتيش عند كل طريق تؤدي إلى خارج المدينة.
    Burası seni kale duvarlarının tamamen dışına götürecek. Open Subtitles هذا الممر سيقودك إلى أسفل البئر إلى خارج أسوار الحصن
    Ancak yıllık yağmurlar başlayınca sürü parkın dışındaki yerlerden otlanmak için göç etmeye başlıyordu. TED ولكن متى بدأ المطر الموسمي يبدأ القطيع في التحرك إلى خارج الحديقة المحمية للبحث عن غذاء
    Yolculuğum beni Enoosaen'in dışına ve Enoosaen'e geri dönmeye yönlendirdi. TED قادتني رحلتي إلى خارج إنوسين وإليها مرة أخرى.
    Yetki bölgemin dışına kadar sana eşlik edeceğiz. Open Subtitles نحن سنرافقك مع خردتك التى تقودها إلى خارج سلطاتى
    Bir yılan muhafızını ve iki jaffayı şehir sınırları dışına kadar izledik. Open Subtitles تعقّبنا حارس اللورد و إثنين من جنودة إلى خارج حدود المدينة
    Dosyalarına ve hard disklerine el koyup kendisine bina dışına kadar eşlik edin. Open Subtitles أمّن ملفّاتها وقرصها الصلب ورافقوها إلى خارج المبنى.
    Çalışma tarzları olağanüstü bir biçimde basit kendi takip cihazlarını kargo araçlarına yerleştirip limanın dışına kadar takip edip, kargonun en zayıf anında saldırıyorlar. Open Subtitles طرقهم مُذهلة وبسيطة يضعون أجهزة تعقبهم الخاصة على حاويات البضائع يعتقبونها إلى خارج الميناء
    Size dışarıya kadar eşlik etmemiz söylendi efendim. Open Subtitles سيّدي، أُمرنا بمرافقتك إلى خارج المبنى
    Henüz değil. Lütfen ona dışarıya kadar eşlik edin. Open Subtitles ليس بعد، يرجى مرافقته إلى خارج الملكية
    O gece, Pilar parti de bana dışarıya kadar eşlik etmişti. Open Subtitles في تلك الليلة (بيلار) رافقتني إلى خارج الحفلة
    Şu anda yaşamakta olduğum evden dışarı çıktım ve bir de baktım ki aynı araba. Open Subtitles مشيت إلى خارج منزلي. حيث أعيش الآن و السيارة ذاتها , رأيتها السيارة ذاتها بالتمام
    Ben sana radyoyu veririm ...sen dışarı kaçırırsın Ben de çaldığım için vurulurum. Open Subtitles وتقوم أنتَ بتهريبه إلى خارج المعسكر ويطلقون النار عليّ لسرقتي إياه
    Başbakanın, içeride kalın tavsiyesine rağmen eşi benzeri görülmemiş miktarda insan Londra dışına çıkan trenler için kuyruk bekliyor. Open Subtitles "رغم نصيحة رئيس الوزراء بالبقاء في المنازل..." "عدد غير مسبوق من الناس يصطفون لركوب القطارات إلى خارج (لندن)."
    Başbakanın, içeride kalın tavsiyesine rağmen eşi benzeri görülmemiş miktarda insan Londra dışına çıkan trenler için kuyruk bekliyor. Open Subtitles "رغم نصيحة رئيس الوزراء بالبقاء في المنازل..." "عدد غير مسبوق من الناس يصطفون لركوب القطارات إلى خارج (لندن)."
    Burası seni kale duvarlarının tamamen dışına götürecek. Open Subtitles هذا الممر سيقودك إلى أسفل البئر إلى خارج أسوار الحصن
    Nairobi Milli Parkının güneyinde çit yoktur. Bu, zebralar gibi vahşi hayvanların parkın dışına serbestçe göç edebileceği anlamına gelir. TED منتزه نيروبي الوطني ليس مسور في الجهة الجنوبية وعلى نطاق واسع, مما يعني أن حيوانات متوحشة كالحمير الوحشية تهاجر إلى خارج المنتزه بشكل حر.
    Hipermetrop ya da uzun görüşlülük olan kişilerde bu durum tam tersidir. Işık retinanın çok ötesine odaklanır. TED بينما أصحاب طول النظر، أو بُعد النظر، فيعانون من المشكلة العكسية: يتركز الضوء إلى خارج الشبكية.
    İşte faydalı bir ipucu: her zaman dıştan içe doğru yersiniz bu yüzden salata düzeni için salata çatalını yemek çatalının dışına ve salata bıçağını yemek bıçağının dışına koyacağız. TED إليك نصيحة مفيدة: أنت دائما تأكل من الداخل إلى الخارج إذاً للإعداد للسلطة، سنقوم بوضع شوكة السلطة إلى خارج شوكة العشاء وسكين السلطة إلى خارج سكين العشاء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more