"إلى غرفتي" - Translation from Arabic to Turkish

    • odama
        
    Sanırım odama gidip yarınki dersler için hazırlansam daha iyi olacak. Open Subtitles أعتقد أنه من الأفضل أن اذهب إلى غرفتي وأحضر لدروس الغد
    Bu geceki ziyafetten önce, onarlı gruplar halinde odama gelin. Open Subtitles قبل مأدبة الليلة تعالوا إلى غرفتي في مجموعات من 10
    Ben odama gitmek istemiyorum. Dolabımda şeytani bir maymun var. Open Subtitles لا أريد الذهاب إلى غرفتي يوجد قرد شرير في خزانتي
    Bana otel odama kadar eşlik edersen olabilir, çünkü yatmaya gidiyorum. Open Subtitles , لو أنك كنت ستوصله إلى غرفتي بالفندق لأنني ذاهبة للفراش
    Bugün odama gittim üç saat boyunca yazdım, zaman nasıl geçti anlamadım. Open Subtitles انا ذهبت إلى غرفتي اليوم، وكتبت لـ 3 ساعات، لقد اختفى الوقت.
    Doğum sırasında diğer kadının annesi yanlışlıkla benim odama geldi ve sohbet ettik. Open Subtitles .. عندما كنت في المخاض دخلت والدة المرأة الأخرى بالخطأ إلى غرفتي وتحدثنا
    Giriş yapma saçmalığını hallettim, ve şu anda odama gidiyorum. Open Subtitles لقد أتممت هراء تسجيل الدخول وأنا في طريقي إلى غرفتي
    - Sonra otel odama geçtim tüm şekerlemeleri yedim, ve uykuya daldım. Open Subtitles ثم ذهبت إلى غرفتي في الفندق , أكلت كل الحلوى وسقطت نائما.
    - O zaman ciğerini, dalağını geliştirdikten sonra söyle ona, aklını başına toplayıp odama gelmesi için bir saati var. Open Subtitles حسنٌ، حينما ينتهي من فتح كبده وطُحاله أخبره أنّ لديه ساعةٌ واحدة فحسب كي يصحو من سُكْرِه ويأتي إلى غرفتي.
    İyi insanlara benziyor gibiydi bu sefer, ta ki kocası gece yarısı odama gelip bana dokunup da beni sıkıştırmaya başlayana kadar. Open Subtitles لقد كانوا يبدون كأشخاص صالحين في ذلك الوقت، حتى أتى الزوج إلى غرفتي في تلك الليلة. وبدأ بلمسي وتَحْسس جميع أنحاء جسمي.
    Doğruca odama git ve orada bekle. Ayakkabılarını çıkarmana gerek yok. Open Subtitles لذا اذهبي مباشرة إلى غرفتي وانتظريني هناك, لستِ مضطرة لخلع حذائيك
    Çünkü ben bu diş fırçası kaskını yapmayı üç yıl önce bitirdim ve bunu yaptıktan sonra odama gidip bunun nasıl çalıştığını gösteren yedi saniyelik bir video çektim. TED لأني عندما انتهيت من اختراعها قبل ثلاث سنوات ذهبت إلى غرفتي وقمت بتصوير فيديو عنها مدته 7 ثواني
    odama parça parça 200'ün üzerinde yepyeni kitaplar geldi. TED أكثر من 200 كتاب جديد تم إرسالها إلى غرفتي قطعة قطعة.
    Ve bir sepet dolusu domatesle odama geldi. Open Subtitles وأتت إلى غرفتي حاملة سلة وزنها بوشل كامل مليئة بالطماطم
    Oh, odama girişiniz, mertlik doluydu. Open Subtitles أوه .. الطريقة التي قفزت بها إلى غرفتي كانت مليئة للغاية بـ .. الرجولة
    Üzgünüm ama artık odama gitmem gerek. Open Subtitles أنا آسف، ولكن أود أن أذهب إلى غرفتي الآن.
    odama geri dönerim ve garajı satarım. Open Subtitles سأعود إلى غرفتي في الكراج لأرتب أشيائي مرة أخرى
    Eğer odama tekrar gelirse bu, cinayet olur... ve kanunlar önünde bunun suçlusu sen olursun. Open Subtitles إن جاء إلى غرفتي مجدداً, قتل و أنت سوف تكون مسؤولاً في القانون
    odama çıkıp biraz uzanacağım. Open Subtitles أعتقد أني سأذهب إلى غرفتي و أستلقي قليلاً
    Beş kişi odama geldi... bana Clantons ve McLaury'lerin... bizim için silahlandığını söyledi. Open Subtitles جاء خمسة أشخاص إلى غرفتي أخبروننى ان الاخوة كلانتون قد جاءوا لنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more