İkinci zorluk ise Dünya'ya daha yakından baktığın zaman ortaya çıkar. | TED | يبرز التعقيد الثاني عندما ننظر إلى كوكب الأرض على نحوٍ أعمق |
Ama diş fırçanı toplayıp Dünya'ya geri dönmen gerekiyor. | Open Subtitles | يتطلب عليكَ أن تحزم فرشاة أسنانكَ و تعدَّ نفسك للعودةً إلى كوكب الأرض |
Tam otomatik pilota geçip geminin tüm kontrolünü üstlenin ve sakın Dünya'ya geri dönmeyin. | Open Subtitles | ،إمكانية السيطرة على كل شيء ولا تعودوا إلى كوكب الأرض |
İşte bu uzaylıların Dünya'ya gelmesinin en doğru şekli. | Open Subtitles | هذا بالظبط تماماَ كيف يأتى الفضائيين إلى كوكب الأرض. |
Burası hapishane gezegeniymiş ve insanlar yakalanıp, Dünya gezegenine getiriliyormuş. | Open Subtitles | وأن هذا الكوكب كان سِجناً, وأنهم يُلقون القبض على الناس ويسجنونهم ويُرسلونهم إلى كوكب الأرض, |
Ve Dünya'ya döndükten sonra Takım'dan çıkacaksın. | Open Subtitles | وبعد أن نعود إلى كوكب الأرض. أنت خارج الفريق. |
Bak, Dünya'ya dönmek için sizin yardımınıza ihtiyacımız yok ya da Takımınıza katılma teklifinize. | Open Subtitles | أتعلم , لسنا بحاجة لمساعدتك لنعود إلى كوكب الأرض. و لا عرضك للإنضمام للفريق. |
- Dünya'ya çarpmamın ardından yaklaşık 4000 yıl önce arındırıldım. | Open Subtitles | كان قد تم تطهير مُنذ أربعة ألاف سنة عندما أتيت إلى كوكب الأرض. |
Onun yerine kendimize, Dünya'ya bakarız. | TED | بل فلننظر إلى أنفسنا، إلى كوكب الأرض. |
Ve aynı derecede öneme sahip bir şey daha var, Mars'ın atmosferinde uçarken, o yolculuğun fotoğraflarını, Dünya dışındaki ilk uçak yolculuğunun fotoğraflarını, Dünya'ya gönderiyoruz. | TED | وما يوازي ذلك أهمية أيضاً هو أننا سوف نحلق عبر أجواء المريخ وسوف نبث تلك المعلومات .. من تلك العملية الأولى التي تُحلق فيها طائرة في كوكب غير الأرض وسوف نبث تلك المعلومات والصور إلى كوكب الأرض |
Güçlü uzay gemileri, binlerce yıl uzayın çorak boşluğunda yol aldıktan sonra savaş çığlıkları eşliğinde Dünya'ya saldırdılar. | Open Subtitles | و الآن بالتحديد عينت هوية مصدر المقولة المسيئة و لآلاف السنين السفن الهائلة قطعت المسافات الفارغة من الفضاء و أخيراً صرخوا غائصين إلى كوكب الأرض |
Sen Dünya'ya yeşil olarak gelmişsin. | Open Subtitles | أنتِ أتيتِ إلى كوكب الأرض لكى تنجحى مثل "جرين". |
Savaş Dünyası'nı Dünya'ya getirerek donanmamızın yarısına mâl oldu. | Open Subtitles | بإحضاره "مُحارب العالم" إلى كوكب الأرض كلفنا ذلك نصف أسطولنا. |
Teşekkürler ancak bizim gerçekten hemen Dünya'ya zetalanmamız gerek. | Open Subtitles | شكراً, و لكن نحن حقاً نريد "زيتا" تعود إلى كوكب الأرض. |
- Dünya'ya gidiyorsun Çavuş. | Open Subtitles | أيها الرقيب، أنت ذاهبه إلى كوكب الأرض |
- Dünya'ya gidiyorsun Çavuş. | Open Subtitles | ايها الرقيب، أنت ذاهبه إلى كوكب الأرض |
Dünya'ya tekrar hoşgeldin. | Open Subtitles | أهلاً بعودتكَ إلى كوكب الأرض |
Dünya'ya hoşgeldin, | Open Subtitles | مرحباً إلى كوكب الأرض |
Eğer Erişenler Böceklerinin Dünya'ya sızmak için ne kadar zaman önce gönderildiğiyle ilgili daha dürüst olsalardı Işık tapınakla ilgili bir bağlantı kurabilir ve kesinlikle daha iyi güvenlik sağlayabilirdi. | Open Subtitles | تقنيات الــ"ريتش" ليُحرر كُلاً من "بلو بيتل" و "جرين بيتل" من إستعبادكم. إذا كانت الــ"ريتش" أكثر إستعداداً بشأن إرسال الخُنفساء مُنذ مدة طويلة إلى كوكب الأرض مع مُحاربين "البيتل". |
21. yüzyılda, rutin - senede dört kez astranotlar kalıcı yuvamızdan uzaya gidip ve tekrar Dünya'ya geri dönüyorlar. | Open Subtitles | -وفي القرن الحادي والعشرين، أنه روتين أربع مرات رواد الفضاء يقومون بالرحلة في العام من بيتنا الدائم في الفضاء والعودة إلى كوكب الأرض. |