Sonrasında evin anahtarlarını alıp gerçek dünyaya açılan kapıdan yürür, belki de şehir merkezine toplu taşıma ile gidersiniz. | TED | ثم ستأخذ مفاتيح بيتك، تخرج من الباب إلى العالم الواقعي ومن الممكن أن تستقل المواصلات العامة إلى مركز المدينة |
Yapacağımız ilk iş şehir merkezine gidip bakanlıktaki bilgisayarları kontrol etmek olacak. | Open Subtitles | أول شئ سنفعله سنذهب إلى مركز المدينة و نتجه إلى قسم الكمبيوتر |
İlave edilen her kenar semt için, kenar semtten şehir merkezine kadar bütün yol boyunca çalışan başka bir otobüs güzergahı eklenmiştir. | TED | تم إضافة مسار حافلة آخر من الضواحي مرورا إلى مركز المدينة |
Ve bu kırmızı noktalar en sıkışık bölümleri gösteriyor, onlar şehir merkezine bağlayan köprülerdir. | TED | وتعبر هذه النقاط الحمراء عن مراكز الازدحام، وهي الجسور المؤدية إلى مركز المدينة. |
İşten hemen sonra, şehir merkezine inip, dağıtacağım. | Open Subtitles | مباشرةً بعد العملِ، سَأَذْهبُ إلى مركز المدينة وفقط يُمزّقُه فوق. |
korkarım benimle şehir merkezine kadar gelmek zorundasınız bayan. | Open Subtitles | أنا آسف ولكن عليك القدوم معي إلى مركز المدينة سيدتي |
Terry: Lütfen, şehir merkezine gitmek; geçmişim son kez hatırlamak istiyorum. | Open Subtitles | رجاءً، فقط شيء أكثر واحد ثمّ نحن سَ إذهبْ إلى مركز المدينة ونحن سَنَدُورُ أنفسنا في. |
Terry: Bence birlikte şehir merkezine gitmeliyiz. | Open Subtitles | إعتقدتُ بأنّنا كُنّا سَيَذْهبُ إلى مركز المدينة سوية. |
Sizi şehir merkezine bırakabilirim. Tamam mı? | Open Subtitles | ،يمكنني أن أوصلكما إلى مركز المدينة هل هذا يناسبكما؟ |
şehir merkezine gidiyoruz. | Open Subtitles | نحن في طريقنا إلى مركز المدينة |
Beni şehir merkezine götür. Karakola. | Open Subtitles | خذني إلى مركز المدينة إلى مركز الشرطة |
Öğleyin şehir merkezine kuzenimiz Quincea'nın yanına gitti. | Open Subtitles | في الظهر، ذهب إلى مركز المدينة لابنة أخنا (كوينسيانريا). |