"إلى مقهى" - Translation from Arabic to Turkish

    • Kafe'ye
        
    • bir kafe
        
    • kafeye kadar
        
    • bir kahve
        
    • Cafe'ye
        
    • bir kafeye
        
    • kafeye gidip
        
    'Rouge Kafe'ye niye gidemiyoruz, anlamadım.' Open Subtitles لا أفهم لماذا لا يمكننا الذهاب إلى مقهى رو ؟
    Hard Rock Kafe'ye gittiğimiz zaman. Open Subtitles عندما ذهبنا إلى مقهى الهارد روك.
    Ve bize 8 haftalığına kullanılmayacak bir kafe ayarladım. Open Subtitles وأنا حجزتنا إلى مقهى unmlle في ثمانية أسابيع.
    Evet, Bayan Belyakov'u şu marketteki bir kafeye kadar takip ettik. Open Subtitles (نعم ، لقد تتبعنا الآنسة (بلياكوف إلى مقهى في هذا المقهى
    7. Cadde'deki bir kahve dükkanına. Ajandasına göre de bir sonraki buluşma bir saat sonra. Open Subtitles إلى مقهى في الجادّة الـ7، ووفقاً لتقويمها، إجتماعها المقبل بعد ساعة تقريباً
    Maalesef Moskova Cafe'ye gidip sağlığına içemiyoruz, ama hepimiz birlikteyiz. Open Subtitles لسوء الحظ، لا يمكننا الذهاب إلى مقهى موسكو لنشرب نخب صحتك لكننا معاً وهذا هو الأهم
    Kanadalı albay bir kafeye gider. Nasıl olsa aksanımı çakmazlar diye düşünür. Open Subtitles ضابط كندى يذهب إلى مقهى ويتحدث , ينسى لهجته
    İnternet kafeye gidip bir bilgisayar almam gerekiyor. Open Subtitles أريد الوُلوج إلى مقهى انترنت ، إلى جهاز كمبيوتر
    Bende ispatlamak için o Artist Kafe'ye giderdim... Open Subtitles ،وسأعود إلى مقهى الفنّ ذاك لأثبت هذا
    JubaI'ı Bomb Bay Kafe'ye gönder. Open Subtitles أرسل جوبال إلى مقهى بومب باي
    Kaktüs Kafe'ye. Open Subtitles إلى مقهى ـ كاكتس ـ.
    Küçükken her cumartesi onu marinadaki King's Bay Kafe'ye götürürdüm. Open Subtitles كانت في صغره، ففي كلّ سبتٍ كنتُ أصحبه إلى مقهى (كنغز بَي) في المرسى
    Old Town'da bir kafe. Open Subtitles إلى مقهى في بلدة قديمة
    Santa Monica'da bir kafe. Open Subtitles في "كيفينليست" إلى مقهى في (سانتا مونيكا).
    Kahvaltıda gördüm ama hafta sonu Virginia'da bir kafe turnesine gittim. Open Subtitles {\pos(192,220)} عند الإفطار. {\pos(192,220)} لكن إضطررتُ للذهاب إلى مقهى في (فرجينيا) في نهاية الأسبوع.
    Evet, Bayan Belyakov'u şu marketteki bir kafeye kadar takip ettik. Open Subtitles (نعم ، لقد تتبعنا الآنسة (بلياكوف إلى مقهى في هذا المقهى
    Şehir merkezindeki bir kahve dükkanına. Ariel's. Open Subtitles إلى مقهى بوسط البلدة، مقهى "آريال"
    Maalesef Moskova Cafe'ye gidip sağlığına içemiyoruz, ama hepimiz birlikteyiz. Open Subtitles لسوء الحظ، لا يمكننا الذهاب إلى مقهى موسكو لنشرب نخب صحتك لكننا معاً وهذا هو الأهم
    Kendimi başka bir kafeye geç kalmışım gibi hayal ederim. Open Subtitles أو أصوّر لنفسي أنني ذهبت إلى مقهى آخر.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more