"إلى مكان أفضل" - Translation from Arabic to Turkish

    • daha iyi bir yere
        
    • daha güzel bir yere
        
    • daha iyi bir yer
        
    Nasıl hissettiğini biliyorum, ama bir de şu yönden bak. daha iyi bir yere gitti. Open Subtitles أعرف ما هو شعورك, لكن فكر في هذا ذهب إلى مكان أفضل
    Pazarlığın sana ait kısmını vermeye başladığın zaman seni kalacak daha iyi bir yere aldırabilirim. Open Subtitles ربما أقدر على نقلك إلى مكان أفضل ومريح لا يمكنك عرض شيء يساوي قيمة المعرفة التي أمتلكها
    -Ruhları daha iyi bir yere gidecek. -Bunu daha önce de duymuştum. Open Subtitles أرواحهم ستذهب إلى مكان أفضل سمعت ذلك قبل الآن
    Bizi daha güzel bir yere götürmek istiyorlar. Open Subtitles إنهم يريدون أن تأخذنا بعيدا إلى مكان أفضل.
    Bay Montague daha iyi bir yer için size yardım etmeye geldim. Open Subtitles أيها اللورد مونتيجو أنا هنا لمساعدتك ، كي تذهب إلى مكان أفضل
    Ayrıca, daha iyi bir yere gittiklerini düşünüyorum. Open Subtitles إلى جانب , أننى أعتقد بانهم يذهبون إلى مكان أفضل
    Her konuda haklıydın. Seni daha iyi bir yere götürmeliydim. Open Subtitles لقد كنتِ محقة بشأن كل شيء كان يتوجب على أن آخذكِ إلى مكان أفضل
    Fakat yürümeye devam edersen daha iyi bir yere ulaşırsın. Open Subtitles لكن إذا استمررت بالتحرك ستصل إلى مكان أفضل
    Büyük annesi, kurt yemeği değildi. Basitçe daha iyi bir yere gitmişti. Open Subtitles الجدّة ليست دودة طعام لقد إنتقلت ببساطة إلى مكان أفضل
    daha iyi bir yere gitmiş olmanı diliyoruz. Open Subtitles ندعو الله انها تكون فد ذهبت إلى مكان أفضل
    Bu bir teselli olacaksa daha iyi bir yere gittiğini bil. Open Subtitles إن كان بكلامي عزاء لكِ فستذهبين إلى مكان أفضل
    Evet. İkimiz de daha iyi bir yere gidiyoruz prenses. Open Subtitles نعم, سيذهب كلانا إلى مكان أفضل أيتها الأميرة
    Ölen kişinin daha iyi bir yere gittiği söylenir. Open Subtitles تقول لهم أن الشخص الذي مات قد ذهب إلى مكان أفضل
    Onu bizim için daha iyi bir yere gönderebilirdik. Open Subtitles يمكننا أن نرسلها إلى مكان أفضل بكثير بالنسبة لنا
    Sonra biri onun "daha iyi bir yere" gittiğini söyledi. Open Subtitles ثم قال لي أحدهم لاحقًا "لقد رحلت إلى مكان أفضل"
    daha iyi bir yere gidebilmeyi umduğu için değil. Open Subtitles لم يكن ذلك لأنها أملت أنها قد تذهب إلى مكان أفضل
    Han Joo seni Krallık'tan çok daha iyi bir yere önerecekmiş. Open Subtitles السيد "هان جو" قال أنهُ سوف يُـرسلكِ إلى مكان أفضل من المملكة
    Kadın onun ruhunu çaldı ve daha güzel bir yere, banliyölere götürdü. Open Subtitles هي سرقت روحه وأخذتها إلى مكان أفضل ، الضواحي
    Tamam mı? Sonra daha güzel bir yere giderler. Çok güzel bir yere. Open Subtitles يذهبون إلى مكان أفضل مكان جميل جدا
    Tamam mı? Sonra daha güzel bir yere giderler. Çok güzel bir yere. Open Subtitles يذهبون إلى مكان أفضل مكان جميل جدا
    Bu dünya bir iplik tarafından sallanıyor, yarbay ve sizden farklı olarak, işler zorlaştığında daha iyi bir yer için ayrılmak gibi bir lüksümüz yok. Open Subtitles هذا العالم يتعامل مع تهديد أيتها العقيد ، وعلى عكسكِ نحن الباقون لن نكون عندنا الترف للتوجه إلى مكان أفضل عندما تصبح الأشياء قاسية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more