Daha sonra iki haftalığına St. Barts'ta ki evimize giderdik. | Open Subtitles | وبعدها، كنا نسافر إلى منزلنا في سانت بارتس لمدة أسبوعين |
- Evet. Görünüşe göre daha fazlasını bekliyormuş ve bir gün evimize çıkageldi. | Open Subtitles | صحصح، من الواضح أنها توقعت مبلغ أكبر بكثير ومن ثم جاءت إلى منزلنا |
İnanç beni ve kardeşlerimi üniversite öğrencileri bizi kilise okuluna davet etmek için evimize geldiklerinde buldu. | TED | وجد الإيمان طريقه إليّ وإلى أشقائي عندما حضر طلاب الجامعة إلى منزلنا لدعوتنا إلى مدرسة يوم الأحد. |
- bizim eve gidebiliriz. - Evet, bir sürü şnitzel var. | Open Subtitles | يمكننا الذهاب إلى منزلنا أجل, لدينا ما يكفى من شرائح اللحم |
Bir pazar günü de bizim eve gelsen ölmezsin ya. | Open Subtitles | لن تموتوا لو أتيتم إلى منزلنا في أحدى أيام الاحد |
Haftada iki kez sufiler evimize gelir, meditasyon yapar, fars çayı içer ve hikâyelerini paylaşırlardı. | TED | مرتين إسبوعياً، يأتي الصوفيون إلى منزلنا للتأمل وشرب الشاي الفارسي وتبادل القصص. |
evimize gitmemizin sakıncası var mı, belki biraz düşünüp size haber... | Open Subtitles | إسمع , الا تمانع أن نعود إلى منزلنا ربمانفكرفى هذاالآمرومنثمنخبرك... .. |
evimize silahlı bir adam getirdin. | Open Subtitles | لا شيء؟ تجلبِ هذا الرجل إلى منزلنا ببندقية فى يده |
"Bir gün ayarlayalım," demek zorundaydım, çünkü sen onları evimize davet ettin. | Open Subtitles | كلا, اضطررت أن أقول: "فلنتفق على موعد" لأنك قمت بدعوتهم إلى منزلنا |
Lauren kaybolduğunda, polisler evimize geldi. | Open Subtitles | عندما كانت لورين مفقودة الشرطة قدمت إلى منزلنا. |
Bay Bliss bizi yeni evimize götürdü Bayan Dendy'nin tiyatrosuna ait konaklama evi. | Open Subtitles | سيد بلس بلطفه أخذنا إلى منزلنا الجديد نزل سيدة دندي السكني |
Ben güzel, sessiz evimize döndüğümüz için çok mutluyum. | Open Subtitles | سأكون سعيدة فقط للعودة إلى منزلنا الجميل والهادئ |
Okul otobüsünden uzaklaştırıldın. Bugün ise evimize polis geldi. | Open Subtitles | و قد تم منعك من ركوب الحافلة و اليوم يأتي شرطي إلى منزلنا |
evimize gelen ormandaki adam rüya değildi. | Open Subtitles | . هذا لم يكن حلم . رجل من الغابة . هو جاء إلى منزلنا |
İyi, belki bizim eve gelip olabilir Bizim internet bakabilirsiniz? | Open Subtitles | جيّد، ربما يمكنك القدوم إلى منزلنا وإلقاء نظرة على أنترنتنا؟ |
Noel arifesi için bizim eve geliyorlardı. Hiç anlatmamıştın. | Open Subtitles | كانا آتيين إلى منزلنا في عشية عيد الميلاد. |
Sen bizim eve geldin zaten... Bir su neden zahmet olsun? | Open Subtitles | بما أنّك الآن قد وصلت إلى منزلنا فلماذا يجب أن يكون الماء مشكلة؟ |
Durmadan evinden kaçıp bizim eve gelirdi. | Open Subtitles | إعتاد الهرب من منزلهم دائمًا، وكان يأتي إلى منزلنا |
Seni bizim eve davet ediyorum. | Open Subtitles | أتعلم ماذا, سأدعوك إلى منزلنا. |
Yemek yemeye bizim eve gel. | Open Subtitles | تعال إلى منزلنا لتناول الطعام. |
Direk dışarı mı çıkalım, yoksa evimizde bir şeyler atıştırmak mı istersin? | Open Subtitles | هل تودين الذهاب حالا؟ أو نرجع إلى منزلنا ونأكل أولا؟ |