"إلى نهاية" - Translation from Arabic to Turkish

• sonuna kadar
• sonu
• bir son
• sonuna dek
• son için
• bir finale
• sonuna geçin
• sonuna geldik

İntikamını almak için dünyanın sonuna kadar giderim diyen sendin.
أنتّ الذي قلت بأنك ستذهب إلى نهاية العالم لكيّ توّرطه.

Şüphe uyandırmamak için operayı sonuna kadar izlediler.
بقوا إلى نهاية المسرحية حتى لا يثيرون الشبهات

Bu kararlılıkla bu işi sonuna kadar götürmeyi nasıl başardım?
‫كيف نجحت باكمال المسير ‫إلى نهاية الفكرة

Yolun sonu görünmüşken neden kendini ve adamları biraz gevşetmiyorsun?
و الآن لقد وصلنا تقريبا إلى نهاية المطاف. لماذا لا تُحاولُ التَخفيف على نفسك وعلى الرجالِ؟

Ve bu "A"lar geçidinin dönem sonuna kadar devam edeceğini düşünüyorum. Artık çan eğrisine bir son veriyoruz.
و أعتقد أنكم ستحافظون على هذا المستوى إلى نهاية الفصل الدراسى

Beni dünyanın sonuna dek izleyeceğini söyledin.
قلت إنّك سوف تتبعني إلى نهاية العالم.

Herkes, karanlık bir sokağın sonuna kadar yürümek ister. İşte biz buyuz.
على الجميع أن يمشوا إلى نهاية الشارع المظلم أحياناً

Tamam. Şimdi yolun sonuna kadar gidiyorsun.
حسناً، والآن جرّها إلى نهاية المربع السكني.

İlk gittiğim Yaz, birisi beni iskelenin sonuna kadar kovalamıştı.
في صيفي الأول، تمت مطاردتي إلى نهاية الحافة

Kelimenin tam anlamıyla kariyeri için dünyanın sonuna kadar gitmeye gönüllü olması gerçek bir ilişki için onu ulaşılamaz yapıyor.
مستعدّةٌ حرفيًّاً أن تذهب إلى نهاية العالم من أجل عملها مما يجعلها غير ممكنةٍ لعلاقة حقيقية

O sayfadan raporun sonuna kadar olan yerleri seçin.
ضلل على أول هذه الصفحة إلى نهاية الوثيقة

Dönem sonuna kadar ayrı kalmanı öneriyoruz gelecek dönem seni tekrar aramızda görmekten memnun olacağız.
نحنُ نقترح عليكَ أن تأخُذ أجازة ممُتدة , إلى نهاية الفصل الدراسى وبعد ذلكَ سوف نُرحب بكَ فى المدرسة بكل سرور

Yaşlı kadın çerçeveye giriyor... geçidin sonuna kadar yürüyor ve sağa dönüyor.
السيدة المسنة التي دخلت الكادر تسير إلى نهاية الزقاق وتنعطف يمينا

Evet. Yolun sonuna kadar yürüyün kahve dükkanından sağa dönün.
أذهب إلى نهاية الشارع واتجه يميناً إلى المقهى.

Sevgilinle işi sonuna kadar götürecek misiniz?
هل ستتقدمان أنتِ وصديقكِ الحميم بعلاقتكما إلى نهاية المطاف؟

rıhtımın sonuna kadar git. kenara çek, Dışarı çıkayım.
انتقل إلى نهاية قفص الاتهام، ووقف وتخذلني.

Bana çok nazik davrandın... Ama her güzel şeyin bir sonu vardır.
عاملتني بسخاءٍ، لكن جميع الأمور الجيدة يجب أن تصل إلى نهاية

Neden artık bu hikâyeye bir son vermiyorsun?
لماذا علينا استكمال هذا إلى نهاية القصة؟

Onu öldürmek için dünyanın sonuna dek peşine düşerdim.
سأطارة إلى نهاية الأرض،حتى أقتله

Yaşadığı dünyadakiler, ona göre son için araçlardan ibaret.
هؤلاء الذين في هذا العالم من حوله هم وسائل إلى نهاية

Daha iyi bir finale ihtiyacı var, ama evet, Harry'nin neden bu filmi çekmek istediğini anlıyorum.
إنه بحاجة إلى نهاية أفضل، لكن، فهمت لماذا (هاري) يريد فعل هذا.

Sıranın sonuna geçin.
أعذرني. إذهب إلى نهاية الخط.

Bayanlar baylar, açılış düellomuzun sonuna geldik.
أنا سيداتي سادتي لقد وصلنا إلى نهاية عرضنا الأفتتاحي