"إلى نوع من" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir çeşit
        
    • bir tür
        
    • bir nevi
        
    Bu toprakları topluyor olma eylemi bile bir çeşit manevi iyileşmeyi sağladı. TED إن عمل جمع التربة بحد ذاته قاد إلى نوع من المعالجة الروحية
    bir çeşit değişiklik yapmam gerektiğini biliyordum. TED ومن ثم أدركت أنني بحاجة إلى نوع من التغيير.
    İnsanları bir çeşit sihirli ışığa sokmayı amaçladık. TED لذا فإن الفكرة هي التي تقوم خطوة إلى نوع من ضوء السحر.
    Bu da bir tür tıbbı test olduğuna işaret ediyor, kolonoskopi gibi. Open Subtitles وهذا يشير إلى نوع من اختبار طبي منتشر, مثل ربما نظرية القولون
    Belirtiler bir tür saldırı ya da sabotaj olduğunu gösteriyor. Open Subtitles العلامات تشير إلى نوع من أنواع عمليات التهكير أو التخريب
    Bu gazeteyi bir nevi diskoteğe çevirmek istiyorsun. Ama bu işe yaramayacak. Open Subtitles تحويل هذه الصحيفه إلى نوع من التحقيقات لكن هذا لن يُجدى نفعاً.
    bir çeşit nezarethaneye alınmış gibi görünüyorlar. Open Subtitles يبدو أنهم قد أخذوا إلى نوع من غرف الإحتجاز
    - Bunu anlatıyorum çünkü bir çeşit koruma veya af istiyorum. Open Subtitles -أنا آسف -أقول لك هذا لأنني بحاجة إلى نوع من الحماية
    Sen, bir çeşit neo-nazi taraftarı, ırkçı biri değilsin, değil mi? Open Subtitles أنت , ، أنت لَسْتَ إلى نوع من نازيون جدد، نوع عنصري مِنْ السفرةِ، أليس كذلك؟
    İridyum bazlı bileşimin kanında artması onu bir çeşit alıcı konumuna soktu. Open Subtitles مركب من الإريديوم الذي تضاعف في مجرى دمه، حوله إلى نوع من أجهزة الاستقبال.
    Bu adam, büyük bir elektrik akımının hem kaynağı hem de kılavuzu ise bu bir çeşit elektrodinamik bir yükselmeyi tetikleyebilir. Open Subtitles هذا الشخص هو مصدر وموصل في نفس الوقت لتدفق كبير من الكهرباء، وقد يؤدي ذلك إلى نوع من الاسترفاع الالكترودينامكي.
    bir çeşit metamfetamin laboratuvarına ait gibi. Open Subtitles يبدو وكأنـها تـنتمي إلى نوع من أنواع مختبرات الميتامفيتامين عالية الدقة
    Şimdi bu projenin içindesin hastaları ve yeteneklerini içeren bir çeşit veritabanına erişme şansın olmalı. Open Subtitles انظري ، انتي الآن جزء من مشروعه لديكِ القدرة على الوصول إلى نوع من قاعدة البيانات بقائمةالمرضىوقدراتهم.
    Ben buna beyaban diyorum ama buna beyaban demek için bir çeşit gelecek sonrası eğlence vaat etmesi gerekir. Open Subtitles اودّ ان ادعو هذه الظاهرة بـ الفراغ ولكنّ اذا دعوناها بـ الفراغ ,سيشير ذلك إلى نوع من المرح مغامرة ما بعد نهاية العالم
    Belki de bir çeşit baştan savma bir organ hasadına bakıyoruz. Open Subtitles ربما نحن ننظر إلى نوع من حصاد العضو الفاسد
    Aynı zamanda, bu duygu beni bir çeşit ruhani bir yolculuğa çıkartıp gerçekten dünyanin bittiği yerlere gitmeye teleskopları, bulucuları, insanların kainatı araştırmak için yaptıkları ya da yapmış oldukları aletleri daha fazla ve daha fazla detayla görmeye götürdü. TED وهذا الشعور أيضا قادني إلى نوع من الحج، للذهاب حرفيا إلى أقاصي الأرض لرؤية التلسكوبات، والكاشفات، آلات يبنيها الناس، أو قد بنوها، من أجل استكشاف الكون بتفصيل أكبر وأكبر.
    Doğal lisan işleme algoritmaları ile, - baştan sona, satır satır okuma yapabilen bir tür bilgisayar - anahtar kavramları ortaya çıkarıyoruz. TED يمكننا أن ناخذ طريقة ترتيب الكلام واللغه إلى نوع من القراءة عن طريق مع جهاز كمبيوتر، سطراً سطراً، لاستخراج المفاهيم الرئيسية منه
    Ama onun yerine ilişkimi pek inanmadığım bir tür mite dönüştürdüm. TED ولكن الذي قمت به عوض ذلك هو تحويل علاقتي إلى نوع من الأسطورة التي لا أؤمن بها جدا.
    Ve ne kadar fevkalade olursa olsun, çoğu zaman hayran kaldığımız bir tür basitleştirmeye indirgenemez. TED وعجيب كما هو، لا يمكن اختزاله إلى نوع من التبسيط اصبحنا نعجب به كثيرا.
    Sarma işi ritüelistik olabilir, bir nevi kefen. Open Subtitles الغطاء ممكن أن يرمز إلى نوع من الشعائر، مثل كفن من نوع ما.
    Daha çok bir nevi yaratıcı bir bekçi olacağım. Open Subtitles سأكون أقرب إلى نوع من بواب ابداع.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more