Belli ki çok öğrenci bulamıyorsun. Şu üç bücüre baksana. | Open Subtitles | لا يمكنك إيجاد تلاميذ أكثر أنظر إلى هؤلاء الفئران الثلاثة |
Sorun Şu ki: Anlayan kişileri anlamayanlardan önce... | TED | والمشكلة هي:كيف يمكنك التعرف إلى هؤلاء الذين يفهمونه |
Benim için Şu dondurmaları karşıdaki hemşirelere götürür müsün? | Open Subtitles | هلا أخذت الكريمة المثلجة إلى هؤلاء الممرضات هناك ؟ |
Bu uzmanlara kulak verdikten sonra, kendilerine hayranlık duymaya başladım. | Open Subtitles | وبعد الاستماع إلى هؤلاء المهنيين , ل نمت لنعجب بها. |
Siyah güzeldir. Her gün buraya gelip, Bu adamlardan iş dilenmeniz gerekmez. | Open Subtitles | ليس عليك ان تأتى إلى هنا تتوسل إلى هؤلاء الناس ليعطوك وظيفة |
Eğer bana ödetmek istiyorsan, yap istediğini, ama Bu çocuklara ödetme. Katrina, bebeğim. | Open Subtitles | إذا أردت الإخلاف معي لا تسيئ بدون ذنب إلى هؤلاء الأطفال كاترينا عزيزتي |
Eğer biz virüs gevezeliğini inceleyeceksek, vahşi hayvanlarla yakın iletişimde olan Bu insanlara ulaşmamız lazım. | TED | أذا كنا نريد دراسة الإحتكاك الفيروسي، علينا الوصول إلى هؤلاء السكان الذين هم على اتصال مكثف مع الحيوانات البرية. |
Şu trendeki insanlara bak. Yemek yiyorlar... cidden yiyorlar | Open Subtitles | انظري إلى هؤلاء الناس على متن هذا القطار وهم يأكلون |
Şu adamlara bak! | Open Subtitles | إنظر إلى هؤلاء الرجال من المفترض أن يكونوا متنكرين |
Diyelim ki sana bankaları soyan Şu adamları vereceğim. | Open Subtitles | افترض أنني سأرشدك إلى هؤلاء الرجال الذين يسرقون البنوك |
Dışarıdaki Şu zavallı, elem dolu insanlara bak. | Open Subtitles | أنظر إلى هؤلاء الفقراء المثيرين للشفقة.. |
Şu çocuklara bakın. Kavga yok. Bağırmak yok. | Open Subtitles | انظروا إلى هؤلاء الأطفال، لا شجار، لا صراخ |
Anlatmaya çalıştığım Şu ki efendim, Bu çocuklarla yeteri kadar ilgilenilmiyor. | Open Subtitles | ما أحاول قوله هو إن أحداً لن ينظر إليك بجدّية وكذلك لن ينظر إلى هؤلاء الٔاولاد |
Şu moronlara ve aptal gözlüklerine bakın. | Open Subtitles | انظروا إلى هؤلاء السقماء وإلى انظاراتهم الغبية |
Bu maymunlara iyice bir bak. Telefonunu kimin aldığını söyle. | Open Subtitles | إنظرى جيداً إلى هؤلاء القرود أخبرينى من الذى أخذ الهاتف |
Bu katı, sağlam, küçük askerlere bakın. Okyanusa dönükler ve orada nöbet bekliyorlar. | TED | أنظروا إلى هؤلاء الجنود اليافعين المستقرين وذوي الصلابة، المواجهين للمحيط ليبعدوا الأخطار، |
Bu üç motoru ve diğer 47 tanesini inceledikten sonra Stirling motorunun kullanım için en iyisi olduğuna karar verdik. | TED | فبعد النظر إلى هؤلاء الثلاثة و47 آخرين خلصنا إلى أن محرك ستيرلنج هو الأفضل لاستخدامنا |
Bu kadının yaptığı işleri yok etmek için senden Bu kadın gibi davranarak derindekileri ziyaret etmeni istiyorum! | Open Subtitles | أريدك أن تذهبي إلى هؤلاء الذين في الاعماق من أجل أن تقضي على عمل نموذجك الأصلي |