İyi yaptın, ama atlamadan önce Babana bakma, atladıktan sonra bak ona. | Open Subtitles | جيد، لكن لا تنظرين إلى والدك وأنتِ تقفزين، أنظري إليه بعد ذلك |
Seni bir daha bununla yakalarsam, seni Babana yollarım, anladın mı? | Open Subtitles | إذا أمسكتك بذلك مجددآ سأقوم بإرسالك إلى والدك .. فهمتي ؟ |
Babanla konuştum, yatılı okul fikri bir süre için ertelendi. | Open Subtitles | حسناً، تحدثت إلى والدك وتم إرجاء فكرة المدرسة الداخلية حالياً |
Onun görevi, dikkatini dağıtmamak. Haydi, gitmeliyiz, Babanla buluşacağız. | Open Subtitles | يقضي عمله بألا يسمح لشيء بإلهائه هيا بنا ، علينا الإنضمام إلى والدك |
babanın yanına git. Onu tebrik etmeyi unutma. | Open Subtitles | اذهب إلى والدك لا تنسى أن تتمنى له عيد ميلاد سعيد |
Sen de babanın yanına taşınıp onunla yaşamak istedin ama olamadı. | Open Subtitles | و أردتي أن تنتقلي إلى والدك و تكوني معه لكنك لم تقدري على هذا |
Sen de babandan yardım istemek istemiyorsun. | Open Subtitles | ولا تريدين اللجوء إلى والدك لأنك لا تريدين طلب معروف منه؟ |
Babana kendimi kanıtlayabildiğim... ..ki ondan tek isteğim rızasıydı başka bir şey değil o zaman, işte sadece o zaman sana döneceğim. | Open Subtitles | عندما يمكن إثبات إلى والدك أنة كل ما طلبتة منه هو الموافقة لا أكثر ولا أقل ثم، وبعدها ثم، هل سأعود لكِ |
Babana geri döndüğünde kapıyı çarparak... -...açar ve dersin ki... | Open Subtitles | عندما تعودين إلى والدك بمقدوركالاندفاعوفتحالبابقائلة: |
Sadece Babana bakmayı sürdürdün o da hiç kımıldamadı. | Open Subtitles | واصلت النظر إلى والدك فحسب. وهو لم يقدم على أي حركة. |
Seni buraya, Babana gizli bir mesaj iletesin diye getirdim. | Open Subtitles | لقد أحضرتك إلى هنا لتوصيل رسالة سرية إلى والدك |
Herkes bir karar vermesi için Babana bakıyordu. | Open Subtitles | ويتطلع الجميع إلى والدك لاتخاذ القرارات |
Babana ulaşamazsın, ama şu çocuğu inciten adama ulaşabilirsin. | Open Subtitles | لا يمكنك الوصول إلى والدك ، ولكن يمكنك الوصول للرجل الذي يؤذي هذا الصبي |
Öyle olacak. Önce Babanla para hakkında konuşmam gerekli. | Open Subtitles | ربما , ولكن يجب أن أتحدث إلى والدك بشأن المال أولاً |
Öyle olacak. Önce Babanla para hakkında konuşmam gerekli. | Open Subtitles | ربما , ولكن يجب أن أتحدث إلى والدك بشأن المال أولاً |
Belki Babanla konuşup, haberi yapmam için bana iş ayarlarsın. | Open Subtitles | ربما يمكنك أن تتحدث إلى والدك ، ليمنحنى وظيفة لأعد التقرير الإخبارى عما حدث ثم سأرد لك دينك |
Babanla bu duydugunu düsündügün seylerle ilgili konustun mu? | Open Subtitles | إذن هل تحدثت إلى والدك بشأن ما قد تكوني سمعتيه؟ |
Çocuk, Babanla konuşmak sana iyi hissettiriyor mu peki? | Open Subtitles | بنيّ، هل التحدّث إلى والدك يجعلك تشعر بتحسّن؟ |
Seni aradım. babanın yanına gittim. Kendisi de senin hakkında tuhaf şeylerden bahsetti. | Open Subtitles | اتصلت بك، ذهبت إلى والدك الذي أخبرني أشياءاً عنك |
Bu hafta sonu babanın yanına gidiyorsun. | Open Subtitles | ستذهب إلى والدك في عطلة نهاية هذا الأسبوع |
Sokağa çıkma yasağı var. Evine, babanın yanına git. | Open Subtitles | إنه حظرُ تجول ماضيُ .عُد للمنزل إلى والدك |
Pekala, babandan yardım alabilir miyiz? | Open Subtitles | -هل نستطيع أن نأخذه إلى والدك ؟ |