Gidip babama arkadaşımın onu nasıl sorguya, çektiğini anlatmasını istemiyorum. | Open Subtitles | لن أدعها تشكو إلى والدي بأن صديقاتي يمنحنها الدرجة الرابعة |
Vali Andrew'e ve Başkan Lincoln'a baskı yapması için babama mektup yazdım. | Open Subtitles | لقد أرسلت خطابا إلى والدي أطلب منه أن يضغط على الحاكم و على الرئيس |
Arabayı babama geri götürmeliyim. Arabayı bekliyordur. | Open Subtitles | يجب أن أعيد السيارة إلى والدي انه يعتمد عليها |
- Evet, yani hem Şükran Günü, hem Bölüm yarışması hem de bütün arkadaşlarımız orada olacak ve babamı da çok özledim demek istiyorum. | Open Subtitles | بالرغم من أنه عيد الشكر، والتصفيات المحلية، وجميع أصدقائنا هناك، وإشتقت إلى والدي. |
babamla konuştum, evliliği devam ettirmem gerektiğini düşünüyor. Devam etmek mi? | Open Subtitles | حسنٌ، لقد تحدثت إلى والدي ويعتقد أنّه عليّ أن استمر معها |
Arabayı babama geri vermeliyim. Onu bekliyor. | Open Subtitles | يجب أن أعيد السيارة إلى والدي انه يعتمد عليها |
Neden daha önce babama gidip söylemedin? | Open Subtitles | لماذا لم تذهب إلى والدي و تطلب الزواج منّي |
Ve o parayı ödemezsem Toby bunu babama söylerdi. | Open Subtitles | وإذا لم أكن دفع ما يصل توبي سيكون قد ذهبت إلى والدي. لم يخطر |
Ölüm Yıldızı'nın planlarını, Alderaan'a babama ulaştırmak için size güveniyoruz. | Open Subtitles | لأخذ خطط نجمة الموت إلى والدي في كوكب ألدران |
Kaydettikleri kaseti, fidyeye zorlamak için babama yolladılar. | Open Subtitles | أرسلوا الشريط إلى والدي أجبروه لدفع فديتي وعمل أشياء أخرى |
Bunu kaldırabileceğimi ve beni öylece babama postalamaman gerektiğini bilmeliydin. | Open Subtitles | ـ كان يجدر بك أن تعرفي أنني أستطيع تقبل الأمر ـ لا أن تتركيني في الخارج وترميني إلى والدي |
Telefonla babama ulaşmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أحاول التحدث إلى والدي على الهاتف |
Seni bu pisliğe ben sürükledim, tamam mı? babama gidiyorum. | Open Subtitles | أنا من أدخلك بهذه الفوضى سأذهب إلى والدي وأخبره |
- babama nasıl baktığını gördüm kör değilim. | Open Subtitles | لقد رأيت الطريقة التي تنظرين بها إلى والدي |
Bütün gece boyunca annemin babama toplam üç kelime etmediğinden eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد من أمي لم يقل ثلاث كلمات إلى والدي. |
Çünkü şu ikisi babama gelmişler ve hesaplarda oynama yapmasını istemişler. | Open Subtitles | لأنّ هذين... أتوا إلى والدي وطلبوا منه أن يقوم بتلاعب مُحاسبي، |
Yapabilirseniz bunu babama vermenizi istiyorum. | Open Subtitles | لو كنت تستطيع أريد منك أن تأخذ هذه الرسالة إلى والدي |
Seni yok edeceğini söyledi. babama gideceğini ve seni kovduracağını söyledi. | Open Subtitles | قالت أنها ستدمرك وستذهب إلى والدي ويجعلك تطرد |
İyi de bu oyunu babamı bulmamda bana yardım etmek için oynuyorsun. | Open Subtitles | لكنّكَ تلعب هذه اللّعبة لتساعدني في إيجاد خيط يوصّلني إلى والدي. |
babamı hiç tanıyamadım. Ve o bundan hiç rahatsızlık duymadı. | Open Subtitles | لم أتعرف إلى والدي أبدا وساعده ذلك بشكل جيد |
babamla konuştum. Çoğu kızın hiç yapmadığı bir şeyi yaptım. | TED | لقد تحدثت إلى والدي. لم أكن شيئا أن لم تفعل معظم الفتيات. |
Tam gidecekken senin babamla nasıl cesaretle konuştuğunu hatırladım ve geri gittim! | Open Subtitles | و كنتُ على وشك الرحيل لكني تذكرت كيف كنت شجاعاً حينما تحدثت إلى والدي |