İzin vermeyeceklerine inanamam. Pratt'e söyleyeyim de seni York'a götürsün. | Open Subtitles | لا أتوقع أنهم سيمنعونكِ سآمر برات أن يوصلكِ إلى يورك |
En büyük zaferinizi alelacele kutlamaya çalıştığınız York'a dönecek ve burada, Majesteleri'ne ve onun krallığına karşı işlediğiniz büyük günahların cezasını zincirlerle asılarak ödeyeceksiniz. | Open Subtitles | سيتم إرجاعك إلى يورك حيث كنت تتمتع بمعظم انتصارتك وهناك سيتم شنقك بالسلاسل كعقوبة |
Robert, Matthew Bates'in duruşması için York'a gidecek. | Open Subtitles | روبرت، ماثيو سيذهب إلى يورك لحضور محاكمة بايتز |
Notlarım gayet başarılı ve York'a gitmeye hazırım. | Open Subtitles | أحصل على نتائجي, أنجح، وأغادر إلى "يورك". |
Gisborne ile York'a gidip onu kurtaracağız. | Open Subtitles | أنا وغيسبورن سنذهب إلى يورك وسنعيده |
- Kilisenin tohumlarını York'a götürüyoruz. - Londra'nın haberi yokmuş sanırım. | Open Subtitles | . "ينقلون حبوب الكنيسة إلى "يورك . إنها سياسة من "لندن" على ما أسمع |
Şimdi Bates ile görüşmek için York'a gidiyorum. | Open Subtitles | الآن أنا في طريقي إلى "يورك" لزيارة "بيتس" |
Görünüşe göre York'a gidiyorsun. | Open Subtitles | -يبدو أنّكِ ستذهبين إلى "يورك ". |
Bayrakları şehrin kapısında dalgalanıyor ve çok daha fazlası York'a doğru yürümeye başladı. | Open Subtitles | أعلام الثوار على بوابات المدينه (ومتجهون الأن إلى( يورك |
Peder Tancred York'a terfi etti biliyorum ki orada Piskopos'a Nottingham halkının... | Open Subtitles | . "الأب " تانكريد" ذاهب إلى "يورك وأعلم أنه سيذكّر الأسقف أن شعب ..... |
Ya o tohumlar York'a ulaşamazsa? | Open Subtitles | ماذا إذا لم تصل الحبوب إلى "يورك" ؟ |
Hayır, York'a dönmek istiyor. | Open Subtitles | كلا. فهو يريد الذهاب إلى يورك |
- York'a gidebilirim. Bay Carson'a iş için gittiğimi söylersiniz. | Open Subtitles | سأذهب إلى (يورك) أخبري السيد (كارسون) أنكِ |
Bay Carson, yarın York'a gitmek istiyorum. Umarım sakıncası yoktur. | Open Subtitles | سيد كارسون ، أريد أن أذهب إلى (يورك) غدا . أرجو أن لا تمانع |
Bayan Baxter York'a gitmek için erken ayrılacağını söyledi. | Open Subtitles | قالت سيدة (باكستر) أنها ستغادر مبكراً ستذهب إلى (يورك) |
York'a arabayla gideriz. Geç kalkan bir tren olacak. | Open Subtitles | سنذهب إلى (يورك) قد يكون هناك قطار متأخر |
- Buradan son treni kaçırdık ama York'a gidersek geç kalkan bir tren olabilir. | Open Subtitles | فاتنا القطار الأخير من هنا لكن إذا ذهبنا إلى (يورك) فقد يكون هناك قطار متأخر |
York'a gittiğinizde iyi bir izlenim bırakmışsınız. | Open Subtitles | أعطيتِ إنطباعاً جيداً عندما ذهبتِ إلى (يورك) |
- Dr. Clarkson York'a mı taşınacak? | Open Subtitles | -هل سينتقل دكتور (كلاركسون) إلى (يورك)؟ |
York'a götürülmem gerekseydi ölürdüm. | Open Subtitles | كنت سأموت لو كان عليهم نقلي إلى (يورك) |