"إمرأة متزوجة" - Translation from Arabic to Turkish

• evli bir kadınım
• evli bir kadın
• Evli bir kadınla
• Evli bir kadına
• evli bir kadının
• evli bir kadınmış
• evli bir kadınsın

- Ben evli bir kadınım. - Sanırım, düşündüm de.
ـ أنا إمرأة متزوجة ـ فكرتُ في ذلك ، أيضاً

Sana söylediğim gibi ben kanun huzurunda evli bir kadınım.
كما قلت لك من قبل أنا إمرأة متزوجة أما القانون

Geçenlerde, evli bir kadın üstüme atladı.
مؤخراً , إمرأة متزوجة رَمى نفسه في لاعبِ اسطواناتي.

evli bir kadın olana kadar sadece 10 dakikan var.
إنها الدقائق العشر الأخيرة قبل أن تصبحي إمرأة متزوجة

Evli bir kadınla ilişkisi olmayan bir adam.
من النوع الذي له علاقة غير شرعية مع إمرأة متزوجة

Evli bir kadınla ihtiraslı bir ilişkim olduğunu bilmeni isterim.
كَانَ عِنْدي a قضية جافّة حارّة جداً مَع a إمرأة متزوجة. - حقاً؟

Evli bir kadına aşık olmaya niyetim yoktu ancak ansızın öğlen yemeğe çıktık ve ben her sabah heyecanla işe giden bir muhasebeci oldum.
لم يكن لدي نية أن أحب إمرأة متزوجة لكن كل هذا حدث فجأة ونحن نتناول الغداء وأصبحت المحاسب... الذي يستيقظ كل صباح متحمس للذهاب للعمل

biliyor musun Rohan,ablam her zaman yeni evli bir kadının bir eş... ve gelinin birleşimi olduğunu söyler.
هل تعرف روهان، تقُولُ ديدي دائماً إمرأة متزوجة تعنى إتحادُ... زوجة و زوجة الابن.

Autuma'dan evli bir kadınmış.
إمرأة متزوجة من "اوروما"

Sen evli bir kadınsın.
أنت إمرأة متزوجة

Ben içerdeki valiyle evli bir kadınım.
أنا إمرأة متزوجة , وهناك حاكم بالداخل

Benim çok zavallı olduğumu düşünüyorsunuz ama gördüğünüz gibi artık evli bir kadınım.
...على الرغم من أنكم قد تنزعجون على خسارتي ، ولكن كما ترون لقد أصبحت إمرأة متزوجة

Ben evli bir kadınım. Senin neyin var böyle?
أنا إمرأة متزوجة مالذي دهاك؟

- Buraya bunun için gelmedim. Ben evli bir kadınım Bay Temple.
لم احضر لهنا لأجل هذا، أنا إمرأة متزوجة سيد (تمبل)

evli bir kadınım.
أنا إمرأة متزوجة.

evli bir kadın olduğum için herkese göstermiyorum ve annene yaptığın şu saygısızlığı asla kocama yapmam ben.
و لم أتباهى بالأمر لأني إمرأة متزوجة و لن أستخف أبدا بزوجي بالطريقة التي إستخففت لتوك بها بوالدتك

evli bir kadın, karnında çocuğumu taşıdığını söyleyerek aklımı başımdan alıyor.
إمرأة متزوجة , لكي تشوش علي وتقول أنها تحمل بأبنتي

Bayan Brookmire itibar sahibi evli bir kadın.
السيدة بروكماير إمرأة متزوجة منذ وقت طويل

Daha önce hiç Evli bir kadınla yatmamıştım.
أنا لم أنام مع إمرأة متزوجة من قبل

Evli bir kadınla yatmak Çek Cumhuriyeti'nde suç değil sanırsam.
حسنا ، معاشرة إمرأة متزوجة ليست بالجريمة الجلل هنا في "جمهورية التشيك".

Bir kadınla görüşüyor, Evli bir kadınla.
إنه يقابل إمرأة, إمرأة متزوجة

Seninle zerre kadar ilgilenmeyen evli bir kadının ardına düştün.
تتبعت إمرأة متزوجة ليست لديها إهتمام بك

Phyllis. Sen evli bir kadınsın.
فيليس ", أنتِ إمرأة متزوجة "