"إمرأة من" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir kadın
        
    • bir kadınla
        
    • bir kadını
        
    Müdür canlı kanlı ihtiyaçları olan canlı kanlı bir kadın. Open Subtitles المديرة إمرأة من لحم ودم. مع رغبات من لحم ودم.
    Çağrıma cevap verenin bir kadın olduğunu görünce şaşırdım. Open Subtitles لدهشتي ، هو كان إمرأة من جاء لتلبية النداء
    Ben normalde özür dileyen bir kadın değilim bu yüzden... düşüncelerimi toparlamak biraz uzun sürüyor. Open Subtitles أنـا لستُ إمرأة من شيمهـا الإعتذار يستغرق ترتيب أفكـاري وقتـا طويلاً
    Konuştuk. İlk kez bir kadınla sadece konuştum. Çok güzel. Open Subtitles لقد تحدثنا، لم أتحدث مع إمرأة من قبل، إنها بارعة
    Hiçbir şey yapamadım... bir kadınla bile beraber olamadım, ve şimdi de öleceğim. Open Subtitles أنا لم أفعل أيّ شيء لم يكن لديّ إمرأة من قبل، وأنا سأموت
    Roman'ı en son gördüğümüzde, bir kadını pencereden atmıştı. Open Subtitles آخر مرة رأينا فيها رومان كان قد القى إمرأة من الشباك
    Birinci sınıf bir kadın gerçi hep aynıdır, tamamen. Open Subtitles على الرغم من ذلك ، أنتِ إمرأة من الدرجة الأولى بكل معنى الكلمة.
    Romanlarımda bir kadın, bulunmasını istediği bir notu nereye saklardı? Open Subtitles إنّ كنت إمرأة من أحد شخصيات رواياتي و أريد أن أخفي ملاحظة أين من الفترض أن تُكّتَشف
    O tarz bir kadın değildi. Gençti, güzeldi. Ucuz kıyafetler giyiyordu. Open Subtitles لم تكن إمرأة من ذلك النوع لقد كانت شابة، جميلة، ترتدي ملابس رخيصة
    bu güne kadar bir kadını öldürmedim onu bir kadın olarak görürsen. Open Subtitles لم أقتل إمرأة من قبل. لا ينبغي عليك التفكير بأنّـها إمرأة، سيكون خطأ جسيم.
    bir kadın ve çocuğu koruduğunu söylüyorlar Open Subtitles يقولون أنك كنت تدافع عن إمرأة من الآريد وطفل
    Matilda West, meydan okuyan birini asla reddetmeyen ya da hayırı cevap olarak kabul etmeyen her zaman güçlü doğaya sahip bir kadın tipidir. Open Subtitles ماتيلدا ويست كانت دوما قوة من قوى الطبيعة إمرأة من النوع الذي لا ينسحب من التحديات أبدا ولا يقبل بـ لا كجواب
    Evlat, elinden bir kadın alan herhangi bir adam sana bir iyilik yapıyordur. Open Subtitles بُنَي, أي شخص يأخذ إمرأة من بين يديك, فهو يسديك معروفاً
    Birkaç hafta önce Muhafazakar Çay Partisinden bir kadınla yemeğe çıktım. TED منذ اسبوعين اخذت إمرأة من المحافظين الى الغداء
    Jack, iyi misin? Konuştuk. İlk kez bir kadınla sadece konuştum. Open Subtitles لقد تحدثنا، لم أتحدث مع إمرأة من قبل، إنها بارعة
    Neden bir kadınla birlikte olmadın sence? Open Subtitles لماذا تَعتقدُ بأنّك ما كُنْتَ مَع إمرأة من قبل؟
    Biraz önceki konuşmadan çıkarabileceğin üzere bir kadınla görüşüyorum. Open Subtitles أنا متأكد من إفتراضكِ بأنني أرى إمرأة من خلال تلك المكالمة
    L.A.P.D. teknik desteğinden bir kadınla mı konuşuyorsun? Open Subtitles تتحدث مع إمرأة من الدعم الفني من شرطة لوس انجليس؟
    Çok komik çünkü parası için bir kadınla evlendi. Open Subtitles إنه ظريف جدًا تزوج إمرأة من أجل أموالها
    Öğle arasında Asda'dan bir kadını hamile bıraktın. Open Subtitles ,لديك إمرأة من أسدا حملت في إستراحة الغداء
    Mel, itfaiyeci, bir kadını yangından kurtarırken... Open Subtitles ميل ، عندما ينقذ الإطفائي إمرأة من مبنى يحترق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more