Baba, ruhlar ve maddesel dünya arasında köprü olmak benim görevim ve nihayetinde Potansiyelime ulaşma şansım var. | Open Subtitles | أبي, من مسؤوليتي أن أكون الجسر بين العالم المادي و عالم الأرواح و أخيرا واتتني فرصة لأعيش حياة على قدر إمكانياتي |
Hiçbir şekilde olmadı çünkü Potansiyelime kadar yaşayacak değilim. | Open Subtitles | لأن من المستحيل أن أقبل أن أستغل إمكانياتي في الحياة |
Potansiyelime ulaşamadığımı düşündüğünü biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنكَ تظنني لم أصل إلى إمكانياتي |
Ve Batılı yaşam tarzım boyunca sanki hiç gerçek potansiyelimi ortaya çıkaramamıştım. | TED | و كأنها بمعايير حياتي في الغرب، التي لم أعيشها بكل إمكانياتي وطاقتي. |
Bak, güçlü bir adamla kuvvetlerimizi birleştirmeden önce tüm potansiyelimi görmek istedim fakat Chuck... olgunlaştı, oyunları ve fetvaları geride bıraktı. | Open Subtitles | اسمعي .. أريد أن اكتشف ...إمكانياتي الكاملة قبل توحيد القوى مع رجل قوي |
- Yalan söylüyorsun. Beni, potansiyelimi kıskandın. | Open Subtitles | -أنت تكذب، لقد كنت تغار مني ومن إمكانياتي |
Görüyorsun, Potansiyelime karar vererek beni cidden sinir ediyorsun. | Open Subtitles | حسناً, أرأيتِ؟ هذا ما يغضبني فعلاً... أن تحكمي على إمكانياتي |
potansiyelimi keşfetmeme yardım ettin. | Open Subtitles | أنت ساعدتني لإيجاد إمكانياتي |
Ben sadece potansiyelimi karşılıyorum. | Open Subtitles | أنا أعيش حياتي وفق إمكانياتي |