"إمنحني" - Translation from Arabic to Turkish

    • ver bana
        
    • izin ver
        
    • verin
        
    • tanı
        
    • yeter
        
    • müsaade et
        
    Biraz günışığı ver bana, Biraz yağmur. Open Subtitles إمنحني قليلاً من الضياء أغدق عليَّ مطراً
    Bir şans daha ver bana, Büyüyeyim bu sefer istediğimce. Open Subtitles إمنحني فرصة أخرى أريد أن أعيش طفولتي من جديد
    Babanla üç dakika yalnız konuşmama izin ver. Open Subtitles أعتقد أنني أقصد عزيزي الإبن إمنحني ثلاث دقائق أنا و والدك بمفردنا
    Şefi görmem için bana bir dakika izin ver. Sonrasında tamamen seninim. Open Subtitles إمنحني دقيقة لرؤية المدير وبعدها سأكون لك
    Yüzsüzlüğe gelemem, ama bir şans daha verin. Open Subtitles أكره فقد الإعتبار أمامكم يارفاق. إمنحني فرصة أخرى، من الأول؟
    Biliyorum, yan yollara saptım ama bana bir şans daha verin, lütfen. Open Subtitles أعلم أني متهوّر قليلاً لكن إمنحني فرصة أخري، رجاءً
    - Bilgisayardaki verileri derlemem için bana zaman tanı. Open Subtitles إمنحني بعض الوقت لأبحث عن البيانات على الكمبيوتر
    Astımın bile seçilmemene yeter. Open Subtitles فقط إمنحني فرصة. أنت غير مؤهّل لأنّك مُصاب بالربو.
    Hazırlanmam için üç dakika müsaade et. Open Subtitles إمنحني ثلاث دقائق لأحزم أغراضي.
    Biraz günışığı ver bana, Biraz yağmur. Open Subtitles إمنحني قليلاً من الضياء أغدق عليَّ مطراً
    Bir şans daha ver bana, Büyüyeyim bu sefer istediğimce. Open Subtitles إمنحني فرصة أخرى أريد أن أعيش طفولتي من جديد
    Haydi, haydi, tanıyabileceğim bir şey ver bana. Open Subtitles هيا , إمنحني شيئا يمكنني التعرف عليه
    İki gün ver bana, iki gün daha. Open Subtitles إمنحني فترة يومين رجاءً. فقط يومان.
    ver bana, o aleti ver bana. Open Subtitles إمنحني إياه، أرني ذلك الإنتصاب.
    10 dakika ver bana. Open Subtitles إمنحني 10 دقائق فحسب
    Yüce Tanrım, bu günü senin merhametinle başlamama, sürdürmeme ve bitirmeme sadece seni memnun etme amacı taşımama izin ver. Open Subtitles إمنحني ربي الفرصة لبدايةٍ أبدءها إلى النهاية هذا يوم على شرفك بقصد منفرد وإحترامٍ لك.
    Hayır, bekle. Bir saniye izin ver. Konuşacak bir yer bulmalıyım. Open Subtitles فقط إنتظر , إمنحني ثانية لأجد مكان للتحدث معك
    Bir dakika bize izin ver. Bugün onun doğum günü. Kimse piste patensiz giremez. Open Subtitles فقط إمنحني دقيقة معه إنّه عيد ميلاده غير مسموح لأحد بأن يعبر ذلك الخط من دون زلاجات
    Birkaç dakika izin ver! N'olur, biraz zaman ver! Open Subtitles أمنحني بضعة دقائق ... أرجوك فقط إمنحني بضعة ثواني
    Buradan ayrılmama izin verin. Open Subtitles إمنحني الموافقة لمغادرة المدينة.
    Bir şans daha verin, efendim... lütfen. Open Subtitles إمنحني فرصة أخيرة يا سيدي أرجوك يا سيدي
    Lütfen bana beş dakika verin, bayım. Open Subtitles فضلًا. إمنحني خمس دقائق، سيدّي
    Hâlâ üstünde çalışıyorum. Bana birkaç gün daha tanı. Open Subtitles نعم مازلت أعمل على الأمر إمنحني بضعة أيام بعد
    Bana biraz zaman ver yeter. Open Subtitles فقط إمنحني المزيد من الوقت لهذا
    Bana biraz müsaade et. Open Subtitles إمنحني دقيقة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more