"إنتاجية" - Translation from Arabic to Turkish

    • üretken
        
    • üretici
        
    • verimliliğini
        
    Daha üretken, daha hatasız ve görünen o ki işçiler için daha ilgi çekici bir ofis ortamı. TED إذًا أكثر إنتاجية‘ وأكثر دقة، وتبيّن، أنها بيئة مكتبية أكثر متعة لهؤلاء العمال.
    Araştırma, çalışanlara işlerinde daha fazla denetimin verilmesinin onları daha mutlu ve daha üretken hale getirdiğini gösteriyor. TED وقد أظهرت الأبحاث أن إعطاء الموظفين المزيد من السيطرة خلال عملهم يجعلهم أكثر سعادة وأكثر إنتاجية.
    Şehir ortamı insanları tarla ortamından daha üretken yapıyor. TED البيئات الحضرية تجعل الناس أكثر إنتاجية من في المزرعة.
    Bazen bu bizi daha üretici bir yola sokar. TED في بعض الأحيان يقودنا ذلك الى سبيل أكثر إنتاجية.
    Aynı zamanda çalışan verimliliğini arttırmak isteyen kuruluşlar da geliyor. Open Subtitles لكن أيضا الشركات الذين يرغبون في زيادة إنتاجية الموظفين
    İş ile ilgili olabilir, çünkü veriler, farklı ve çok katılımlı ekiplerin daha üretken, yararlı ve yenilikçi olacağını gösteriyor. TED قد يكون لسببٍ يتعلق بقضية أعمال، تظهرُ البيانات أن الفرق المتنوعة والشاملة ستكون أكثر إنتاجية وربحية وابتكارًا.
    Sağlığından ve geçiminden endişe ediyor, bu yüzden muhtemelen dikkati dağılmış ve daha az üretken. TED والآن هي قلقة على صحتها وتَدبّر أمورها، وستكون غالباً مُشتتة الذهن وأقل إنتاجية.
    Vatandaşlar iletişim ağı kurabilir ve kendilerini daha organize ve üretken hâle getirirlerse o zaman seslerini duyurabilirler. Bu durumda bir şeyler gelişir. TED إذا أمكن للمواطنين التّواصل و جعل أنفسهم أكثر تنظيما وأكثر إنتاجية, بحيث يتم سماع أصواتهم , عندها سوف تتحسن الأمور.
    Bunlar, tarihin en üretken insanları. Open Subtitles هؤلاء هم الأكثر إنتاجية في البشر الذين عاشوا
    Hatalarını düşünür, ve hapisten kardeşi gibi daha üretken bir vatandaş olarak çıkar. Open Subtitles يفكِّر في أخطائه ثم يخرج مواطن أكثر إنتاجية مثل أخيه
    Kuzey Yarımküre'nin en "üretken" buzulu sayılır. Open Subtitles هو النهرالجليدي الأكثر إنتاجية في شمال نصف الكرة الأرضية.
    Tarafsız bir konumda buluşmamızın daha üretken bir konuşma yaratacağını düşündüm. Open Subtitles خطر لي أن أرض محايدة تقدم حوار أكثر إنتاجية
    Adamları hava şartlarından korur, sağlıklı ve üretken olmalarını sağlar. Open Subtitles تبقي الرجال بعيداً عن الطقس وأكثر صحة وأكثر إنتاجية
    Aslında artık duygularını üretken yeteneklere dönüştürmeye çalışıyorum. Open Subtitles أنها جزء لمحاولة صقل وتحويل ما تبقى لديها من مشاعر إلى مهارة إنتاجية
    Yani ne zaman tasarım hakkında düşünsem, aynı zamanda bu grafikteki çizgileri daha üretken bir hale getirmek için üzerlerinde tekrar çalışıyor ve onları tekrar düzenlemeyi deniyorum. TED حتى عندما أفكر أيضا حول التصميم، افكر حول محاولة لإعادة صياغة واعادة العلاقات خطوط هذا الرسم البياني بطريقة أكثر إنتاجية.
    Daha üretken olacağını biliyorduk. TED علمنا بأنها ستكون أكثر إنتاجية.
    Birincisi oldukça üretken olabiliyor. TED أولاً، سيكون إلى حد ما أكثر إنتاجية.
    Araştırmamdan öğrendiğim şey, daha nazik ortamlarımız olduğunda daha üretici, yaratıcı, yardımcı, mutlu ve sağlıklı oluruz. TED ما أعرفه من بحثي هو أنه عندما يكون لدينا المزيد من البيئات المتحضرة، نكون أكثر إنتاجية وإبداعًا وعونًا وسعادة وصحة.
    Tarıma dayalı bir toplumda, en zenginle en fakir arasındaki fark, en üretici olanla en az üretici olan arasındaki fark, 5'e 1'dir. TED في المجتمع الزراعي، الفرق بين الأغنى والأفقر، الأكثر إنتاجية والأقل إنتاجية، كان 5 إلي 1.
    "üretici" diyecektim. Daha iyi bir "yarın" hazırlamak ucuz değil. Open Subtitles "كنت سأقول "إنتاجية لأن الغد الأفضل لا يأتي بسهولة
    Şu anki hali ile çiftliğin verimliliğini doğrulamak bizim için önemli. Open Subtitles من المهم لنا أن تحقق إنتاجية المزرعة في الوقت الحاضر أقصد حالا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more