Apartmanda yaşayan bir arkadaşım... daha önceki kiracının... intihar ettiğini söyledi. | Open Subtitles | هناك صديق لي كان يعيش في شقة إنتحر فيها مستأجر سابق |
Annesinin doğum sırasında öldüğünü ve babasının intihar ettiğini biliyoruz. | Open Subtitles | نعلم أن والدته ماتت أثناء الولادة و أن والده إنتحر |
İdamına kısa bir süre kala, hücresinde intihar etti. | Open Subtitles | إنتحر في زنزانته قبل فترة قليلة من إعدامه |
Öğrencilerinden biri, Paraguay'dan postalanan bir çift göz aldıktan sonra kendini öldürdü. | Open Subtitles | واحداً من طلابه إنتحر بعد ان تسلم زوجاً من الأعين من أنثى في طرد من منطقة الحدود الثلاثة |
Onu kampın kaltağı yaptı ve Peter bu yüzden kendini vurdu, Çavuş. | Open Subtitles | جعل منه سافل المُعسكر،عامله كالحثالة لهذا السبب إنتحر أيها الرقيب |
İdamına kısa bir süre kala, hücresinde intihar etti. | Open Subtitles | إنتحر في زنزانته قبل فترة قليلة من إعدامه |
İntihar bombasını patlatmadan önce intihar eden bir intihar bombacısı. | Open Subtitles | مساعد إنتحاري لمفّجر إنتحاري الذي إنتحر قبل إنتحاره بالقنبلة. |
Yeni bir cinayet davasının baş şüphelisi soruşturulduktan sonra intihar etti... | Open Subtitles | المشتبه الرئيسي في قضية القتل الأخيرة إنتحر بعد أن حققنا مع... |
Sakin olun, olur mu? Bugün biri intihar etti, bir hanım yaralandı, şimdi de bir adam öldü. | Open Subtitles | اليوم أحدهم قد إنتحر , ثم السيدة جرحت ثم هذا الرجل قد مات |
Sonra evini, sonra eşini ve sonra da iki ay önce intihar etmiş. | Open Subtitles | ثمّ خسر منزله ، وزواجه وقبل شهرين ، إنتحر |
Hayır. onun aile mirasını korumak konusundaki çaresizliğini kullanıp insanların onun intihar ettiğini düşüneceğini planladınız. | Open Subtitles | كلا، كنتَ تخطط لإستغلال يأسه على فقدان إرث عائلته، لجعل الناس تعتقد أنّه إنتحر |
Siz de duymuş olmalısınız, bazı ölümler gerçekleşti. Cinayet. Üç tanesinden sonra katiller intihar etmiş. | Open Subtitles | عدة جرائم أرتكبت, في ثلاث حالات إنتحر القاتل |
O zaman polisin dava açmadığını da biliyorsundur. Sonrasında intihar eden bir adamla buluşmuştum. | Open Subtitles | ثمًّ علمتً أن الشرطة ليس لديها قضية كان لدي إجتماعٌ مع رجل ثم إنتحر |
Bu intihar eden yazılım mühendisinin soyadı ile aynı. | Open Subtitles | إن إسمه الأخير مماثل لإسم مهندس البرمجيات هذا الذي إنتحر. |
Kolleksiyonunn bir parçası ve üzerinde kurbanın kendi parmak izleri var. Kurşunun giriş açısı ve uzaklık olayın bir intihar olduğuna delâlet ediyor. | Open Subtitles | كان من أحد مقتنياته ، وعليه بصماتة وبسبب زاوية إطلاق النار وقرب السلاح ، كانت الفكرة إنه إنتحر |
Babası intihar etmiş. | Open Subtitles | كانت ضربه قويه ، خسروا منزلهم و أباه إنتحر |
Bir kiracı arabasının arkasında kafasına sıkarak intihar etmiş. | Open Subtitles | مستأجر إنتحر في سيارته في الخلف قتل نفسه في الرأس |
Ama bitti. kendini öldürdü. Cinayeti itiraf etti, dava kapandı. | Open Subtitles | ولكن الأمر قد إنتهى، لقد إنتحر وأعترف بجريمة القتل. |
Belki bu daha kötü sebep oldu. Belki bu yüzden kendini vurdu. | Open Subtitles | ربما ذلك جعل الأمر أسوأ، ربما لهذا إنتحر. |
Kendini öldürdüğünü söyleyecekler. Ama buradaki adamların yarısı gerçekte ne olduğunu biliyor. | Open Subtitles | سوف يقولون أنّه إنتحر ولكن نصف الرجال هنا يعرفون حقيقة ما حدث |
Neticede bu sunbae milyarlarca won kaybetti ve canına kıydı. | Open Subtitles | بالنهاية خسر زميلي البلايين و إنتحر |
Kendini öldüren adam mı? | Open Subtitles | الرجل الذي إنتحر ؟ أين هو ؟ |
"Dün akşam, Blackfoot Montana'nın 45 kilometre dışında, Cutback Motel'de kendini vurarak intihar etti." | Open Subtitles | إنتحر ليلة أمس في فندق (كات باك) عل بعد 30 ميل... من بيته في (بلاك فوت) ، (مونتانا) |
Yani Madox'un kendini vurduğunu bilmiyordun öyle mi? | Open Subtitles | إذاً، لم تكن تعلم أن مادوكس إنتحر |