| Yumuşak dokuyla işim bitti, artık eti çıkarabilirsin. | Open Subtitles | حسناً، لقد إنتهيتُ من الأنسجة اللينة، حتى تتمكن من إزالة اللحم الآن. |
| Artık bu aileyle işim bitti. | Open Subtitles | أتعرفونا ماذا، لقد إنتهيتُ من هذه العائلة |
| Kurbanın kalçasındaki yaradan aldığın kültürle işim bitti. | Open Subtitles | لقد إنتهيتُ من المنبت الذي مسحتِه من الجرح في فخذ الضحيّة -ما الذي وجدته؟ |
| - İdare eder altı şikayeti bitirdim. | Open Subtitles | على مايُرام. لقد إنتهيتُ من إعدادِ ستةِ شكاوى. |
| Senin işleri ağırdan almanı seyretmeyi bitirdim. | Open Subtitles | إنتهيتُ من مشاهدتك تحلق بسكين للزبدة؟ |
| - O hayatla işim bitti. | Open Subtitles | لقد إنتهيتُ من تلك الحياة. |
| Yüzyılın Davasıyla işim bitti. | Open Subtitles | لقد إنتهيتُ من محاكمة القرن. |
| Yüzyılın Davasıyla işim bitti. | Open Subtitles | لقد إنتهيتُ من محاكمة القرن. |
| - Matematik ödevimi bitirdim. | Open Subtitles | -لقد إنتهيتُ من واجب الرياضيّات الخاص بي |
| - Katlamayı neredeyse bitirdim, hanımım. | Open Subtitles | أنا تقريباً إنتهيتُ من طي الملابس سيدتي |
| - Daha yeni bir ilişkiyi bitirdim. | Open Subtitles | لقد إنتهيتُ من علاقةٍ ما حديثاً |
| Karavan parkındaki arama ve kurtarma görevimi bitirdim. Laboratuara dönüyorum. | Open Subtitles | "إنتهيتُ من البحث والإنقاذ في (متنزة المقطورة). |
| Supergirl makalesinin düzenlemesini bitirdim. | Open Subtitles | لقد إنتهيتُ من تدقيقِ مقالكِ عن (سوبرجيرل). |