Bu çabalar olmadan, bu görüşleri savunmadan, başarılarımızın çok az anlamı olacak. | TED | بدون هذه الجهود، وبدون اتخاذ هذه المواقف، ستكون إنجازاتنا قليلة. |
Öldüğümüz anda, geri kalan her şey başarılarımızın anımsamasıdır. | Open Subtitles | عندما نموت كل ما يتبقى هو ذكريات إنجازاتنا |
Brian, küçük başarılarımızın ne kadar büyük olduğunu anlamamızı sağladı. | Open Subtitles | جعلنا (براين) ندرك كم هي كبيرة إنجازاتنا الصغيرة |
Birlikte çok şey başardık Walter. En büyük başarımız Olivia olabilir. | Open Subtitles | حقّقنا الكثير معاً يا (والتر)، قد تكون أعظم إنجازاتنا. |
Uzay başarımız sadece ileri teknolojimizin bir sonucu değil ayrıca ülkemizin gücünün, karakterimizin ve bilinmeyeni keşfetmek için ortaya koyduğumuz kapasite yaratıcılık ve arzumuzun da bir göstergesidir. | Open Subtitles | "إنجازاتنا في الفضاء..." - (هامتون)" !" -ليس نتيجة مهاراتنا التقنية فحسب" ..." |
Ben... Biz başarılarımızdan gurur duyuyoruz. Vay canına! | Open Subtitles | أنا، ونحن فخورون من إنجازاتنا. معطفك، ايها الرفيق. |
Birleşik Amerikanın kuruluşundan beri, başarılarımızdan GSMH'ya yaptığımız katkılarla yaşamınızı zenginleştiriyoruz. | Open Subtitles | نحن سبب وجودكم. و كل هذا يؤدي إلى المنتج الوطني المقرف، بفضل إنجازاتنا في الولايات المتحدة الأمريكية. |
başarılarımızdan biri de harika bir bira üretmemizdir. | Open Subtitles | أحد إنجازاتنا أننا صنعنا بيرة من الصنف الفاخر إلى حد ما |
Yine de, bir düşünün biz nasıl hissederdik eğer bizden alt seviyede yetenekli birisi, başarılarımızdan biri için övgüyü elimizden kapsaydı. | Open Subtitles | مع ذلك، تخيل كيف كنا سنشعر إذا كانت موهبة رديئة سرقت الإعتراف بفضل واحد ٍمن إنجازاتنا. |