Turist: Üvey kızımı Indianapolis'ten alıp buraya getirdim. | TED | سائح:لقد اصطحبت ابنة زوجتي من إنديانابوليس إلى هنا |
Bu yarışmayı kazanan Indianapolis'teki Ulusal Bilim Yarışması'na gidecek ve ülkenin dört bir yanındaki üniversiteler için burs alabilecek. | Open Subtitles | أتعلمون أن الفائزون يذهبون للمعرض القومى للعلوم فى إنديانابوليس وتعرض عليهم الكليات فى كل أنحاء البلاد المنح الدراسية |
Kardeşi Karen uçağının Indianapolis'ten saat 8:00'de kalkacağını söyledi. | Open Subtitles | قالت أختها كارين بأنّ طائرتها ستغادر إنديانابوليس الساعة 8 |
Kardeşi Karen uçağının Indianapolis'ten saat 8:00'de kalkacağını söyledi. | Open Subtitles | قالت أختها كارين بأنّ طائرتها ستغادر إنديانابوليس الساعة 8 |
Ben Gary Willis, Indiana Polis Departmanı'ndanım. | Open Subtitles | ( غاري ويليس )، إدارة شــرطة ( إنديانابوليس ) |
Indianapolis gezisi bugün ama beni aramadılar. | Open Subtitles | الرحلة الى إنديانابوليس تنطلق اليوم ولم يتصلو بعد. |
Geçen sefer, Indianapolis Akvaryumu'nda kişisel bir tur yaptık ve kokteyllerimizi yudumladık. | Open Subtitles | في المرة السابقة حضينا بجولة خاصة وشربنا الكوكتيل في حوض "إنديانابوليس" البحري |
Oradan da otobüsle Indianapolis'e geçerim. | Open Subtitles | وسأستقل الحافلة من هناك إلى "إنديانابوليس" |
Neden Indianapolis'a gidiyordun ? | Open Subtitles | -قلتُ لكِ ، لا أعرف -لماذا كنتَ ذاهباً إذن إلى "إنديانابوليس"؟ |
Belki de ondan intikam almak için Indianapolis'e taşınmak iyi bir fikirdir. | Open Subtitles | ربما ذهابكِ إلى مدينة (إنديانابوليس) لكي تنتقمي منه فقط ستكون فكرة حسنة |
lndianapolis ABD 18 yarıştan 1 1'incisi İki hafta sonra Indianapolis'in kavurucu sıcağında, | Open Subtitles | بعد أسبوعين، في درجة حرارة مفرطة "في "إنديانابوليس |
949 numaralı Orta Amerika otobüsü şu anda Indianapolis'e gitmek için istasyona giriyor. | Open Subtitles | وسط أميركا - حافلة رقم 949 تتحرك الآن إلى إنديانابوليس |
949 numaralı Orta Amerika otobüsü şu anda Indianapolis'e gitmek için istasyona giriyor. | Open Subtitles | وسط أميركا - حافلة رقم 949 تتحرك الآن إلى إنديانابوليس |
Indianapolis düşman gemilerini ve uçaklarını indirmek için tasarlanmış ağır bir kruvazördür. | Open Subtitles | إن المدمرة (إنديانابوليس) سفينة" قاهرة صُممت للقضاء على سفن و طائرات العدو. |
Crowley ve Rowena bizimle Indianapolis'de buluşacaklar. | Open Subtitles | كراولي" و"روينا" سيلتقيان" "بنا في "إنديانابوليس |
Ölen kız Indianapolis'liymiş. | Open Subtitles | " الفتاة الميتة من " إنديانابوليس |
Hatta Indianapolis'i | Open Subtitles | " في الواقع جرب " إنديانابوليس |
Indianapolis bizi uzun bir tatile göndereceğini iddia ediyormuş. | Open Subtitles | (إنديانابوليس) صرحوا بأنهم سيرسلونا في عطلة طويلة |
Bak. Henry Morse, Indianapolis'ten. Chicago'ya üç saatlik mesafede. | Open Subtitles | (هنري مورس)، من (إنديانابوليس) (إنها على بعد ثلاثة ساعات فقط من (شيكاغو |
Neden babam ben ve ablamı bütün Indianapolis Indiana maçlarına götürüyordu? | Open Subtitles | لماذا أخذني أبي مع أختي لكل مباريات (إنديانابوليس)؟ |
Su anda Indianapoliste Sacred Heartta. | Open Subtitles | "إنها بمستئفى حكومية ب"إنديانابوليس |