"إنرايت" - Translation from Arabic to Turkish

    • Enright
        
    Çoğu insan bir barınak bulma derdinde iken kaynaklar Enright Evi olarak bilinen hilkat garibesini dikmek için heba ediliyor. Open Subtitles وفي حين ان هذا العدد الكبير هم في حاجة الى المآوي تبدد الجهود فى نصب هياكل ممسوخة تعرف ببناية إنرايت
    Sahibi Roger Enright, şu her şeyini kendi kazanan adamlardan. Open Subtitles المالك هو روجر إنرايت أحد هؤلاء العصاميون
    Eğer Enright Evi'ni protesto eden bir metni imzalarsanız The Banner büyük zevkle yayımlayacak ve kazanacağız. Open Subtitles أذا كنتم ستسجلون أعتراضكم ضد بناية إنرايت سيسعد جريدة بانر أن تنشره
    Enright Evi'nin açılışı için bir parti düzenleyeceğim. Open Subtitles سوف أقيم حفلة للأحتفال بأفتتاح بناية إنرايت
    Enright Evi'nin harika bir yapı olduğunu sen de biliyorsun. Open Subtitles هل تعلم أن عمارة إنرايت مبنى عظيم
    Hem de binlerce, hepsi Enright Evi'ni protesto ediyor. Open Subtitles ألاف منهم يصرخون ضد بناية إنرايت
    Enright Evi'nin senin için başlangıç olduğunu mu sanıyorsun? Open Subtitles هل تظن أن بناية إنرايت هى بدايتك؟
    Enright Evi'ne karşı yürütülen bir kampanya yüzündendi. Open Subtitles لقد كان بسبب الحملة ضد بناية إنرايت
    Beyler, bu Dr. Madeleine Enright eyaletteki en iyi kalp ve travma cerrahı. Open Subtitles {\pos(192,220)} حضرات السادة، هذه الد. (مادلين إنرايت)، أفضل جرّاحة قلوب وصدمات في الولاية.
    Elimden gelse tartışırdım, Bayan Enright. Open Subtitles كنت لأجادلك لو بالامكان يا سيدة (إنرايت).
    O zaman sektörünüze veda edin Bay Enright. Open Subtitles حسناً، إذن، إئتمانات ملفوفة، سيّد (إنرايت).
    Nasıl bir partiymiş bu? Ev sahibi oradaki Tony Enright. Open Subtitles حسناً، صاحب المنزل هو ذلك الرجل (توني إنرايت).
    Enright davası için buradayız, başkomiser. Open Subtitles نحن هنا بشأن قضية (إنرايت)، أيُها القائد.
    Jesse, ölen eşin kanını Enright'ın giysilerinde ve arabasında bulmuş. Open Subtitles (جيسي) وجد دمّ من الزوجة الميتة على ملابس (إنرايت) وفي سيارته.
    Bu, Enright'ın avukatının Jesse'yi alt ettiği günden. Open Subtitles هذا من اليوم الذي إستجوب محامي (إنرايت) (جيسي).
    Yani Bayan Enright, bu düğmeyi failinin giysi kolundan koparmış olabilir, değil mi? Open Subtitles أعني، السيّدة (إنرايت) يمكن قد قطعته من كمّ مرتكب جريمتها، صحيح؟
    Demek ki kanıt, Victoria Enright'ı müvekkilimden başka birinin öldürdüğünü gösteriyor. Open Subtitles أعني، الدليل يمكن أن يُثبت بأن شخص ما غير موكلي قتل (فيكتوريا إنرايت).
    Enright davasına dair "gerçek" kol düğmelerinin makul bir şüphe bıraktığı ve senin de o düğmeleri satın almış olman. Open Subtitles حول قضية (إنرايت). تبقى الحقيقة أن حلقات الكبك تلك تركت شك معقول،
    Bay Enright, kızın bana rızasıyla geleceğini söylemişti. Open Subtitles تعرفون، السيّد (إنرايت) أخبرني بأنها تكون مشارك متحمس.
    Benim telefonumu avukatınızı aramak için ödünç alabilirsiniz Bay Enright. Open Subtitles حسناً، سأقول لك ماذا. يمكنك إستعارت هاتفي، سيّد (إنرايت). إستخدمه لتتصل بمحاميك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more