Instagram'da kızlar grubu hakkında bir şey yazmıyordu. | Open Subtitles | لم يقل شيئا على إنستغرام بخصوص مجموعة الفتيات |
Oradan Instagram, Snapchat hesabını bulup hemen hemen tüm hareketlerini takip etmek kolaydı. | Open Subtitles | ومنه، كان من السهل الوصول لحساباته على "إنستغرام" و"سناب شات" وتعقب كل تحركاته. |
Senin için buraya Twitter, Instagram, Facebook yükledim. | Open Subtitles | لقد حملته لكِ بتويتر ,إنستغرام, فيسبوك.لا تحتاجين لتكوني |
Bir belgeye Instagram'dan fotoğraf yapıştırmayı bilen var mı? | Open Subtitles | أيعرف أحد كيفية لصق صورة من إنستغرام في مستند؟ |
Bir de şu süslü Instagram filtrelerinden birisini geçir. | Open Subtitles | و ضعي احدى فلاتر إنستغرام الفاخرة |
- Kız Instagram'da ünlü oldu. - Kimin umurunda? | Open Subtitles | ـ أنها مشهورة في إنستغرام ـ مَن يبالي؟ |
Yani bana söyleme bunları. Benim hayatım Instagram değil, İsa aşkına. | Open Subtitles | لا تتلخص حياتي في "إنستغرام" بحق السماء! |
Devir, Instagram'cıların ve "aynı takıma geçelim" saçmalıklarının rekabet sayıldığı devir. | Open Subtitles | دعكم من السخافات المنشورة على"إنستغرام" التي تقول,"لنتعاقد للعب في الفريق نفسه" التي تُعتبر بمثابة منافسة هذه الأيام. |
Pat Riley, Miami'ye patron olunca o Instagram'cıları takıma almadı mı? | Open Subtitles | ألم يوقع"بات رايلي"منشورات"إنستغرام" في"ميامي"عندما أصبح المدير العام؟ |
Ama bir iki gün İnstagram'dan uzak durman gerekebilir. | Open Subtitles | لكن أنصحك بالإبتعاد عن "إنستغرام" لبضعة أيام |
Instagram, YouTube, Tumblr, Facebook ve Twitter vasıtasıyla. | Open Subtitles | على "إنستغرام" و"يوتيوب" و"تامبلر" و"فيسبوك" و"تويتر". |
Bununla ilgili bir Instagram hesabı açtım. | Open Subtitles | لذا أنشأت حسابًا على إنستغرام مخصص لذلك |
Instagram'a altı fotoğraf koymuş. Harry Potter'ın Büyücülük Dünyası'nda. | Open Subtitles | نشرت 6 صور على "إنستغرام" في متنزه "هاري بوتر". |
Çocukların internette dikkatsiz davranıp Twitter'a, Instagram'a girerler. | Open Subtitles | يتصرف ولداك بإهمال على الإنترنت . "تويتر"، "إنستغرام". |
Nikah fotoğraflarımızın tamamını Facebook'ta - tanıştığımız yerde - yayınladık; ve tabii ki Instagram'da da. | TED | على نحو ملائم، نشرنا صور زفافنا بالكامل على (فيسبوك)، حيث التقينا -- وكذلك (إنستغرام) بالتأكيد. |
Ve Instagram okuma bilmeyenlerin Twitter'ı. | Open Subtitles | و(إنستغرام) هو كـ(تويتر) للذين لا يستطيعون القراءة. |
Instagram resimlerini de geri koyun. | Open Subtitles | قوما بإعادة صور الـ"إنستغرام". |
Twitter, Facebook, Instagram, blog, ne varsa. | Open Subtitles | تويتر, فايسبوك و إنستغرام. |
Vaktimi saçmalıklara harcamak istesem Instagram'da Leonard'ı takip ederdim. | Open Subtitles | لو أريد أن أضيع وقتي على مثل هذا الهراء, سأتابع (لينورد) على موقع"إنستغرام". |
Bu Liz Stephens'sa Instagram'a koyuyorum. | Open Subtitles | إذا كانت تلك (ليز ستيفنز)، فسأضعها حتماً على (إنستغرام). |