Başlangıçta görevinin büyük büyükannesine tecavüz edecek beyaz bir adamın hayatını kurtarmak olduğunu öğrenir. | TED | بشكلٍ مبكرٍ في القصة تكتشفُ الشخصية أن مهمتها هي إنقاذ حياة الرجل الأبيض الذي لاحقًا سيغتصب والدة جدتها. |
En önemlisi, çocukların hayatını kurtarmak. | TED | المهمة الأولى والأهم هي إنقاذ حياة الأطفال. |
Eğer bu adamın hayatını kurtarmaya çalışıyorlarsa, zamanları tükeniyor. | Open Subtitles | لو أنهم يحاولون إنقاذ حياة هذا الرجل فالوقت ينفد |
Ve biz konuşurken o ihtiyar, masum bir kadının hayatını kurtarmaya çalışıyor olabilir. | Open Subtitles | وهل تعلم ؟ الآن هذا الرجل ربما يحاول إنقاذ حياة إمرأة بريئة |
Bu delilik. Anladım. Kaplanın hayatını kurtarmak birden delilik oldu. | Open Subtitles | فهمت الأمر، إنه جنون لإرادة إنقاذ حياة نمر |
Bir masumun hayatını kurtarmak risk almaya değer. | Open Subtitles | إنقاذ حياة الأبرياء في هو يستحق المخاطرة. |
Ama şayet, birisinin hayatını kurtarmak için hilkat gibi davranmak ile dünyanın geri kalanı gibi normal davranıp, bir insanın incinmesine göz yummak arasında kalırsam, her zaman hilkat olmayı seçeceğim. | Open Subtitles | لكن إن كان الأمر يتعلق بكوني غريب أطوار لمحاولتي إنقاذ حياة شخصٍ ما أو محاولة التصرف بطبيعة مثل بقية الناس |
Toby, iş yapmamız gerek: İnsanların hayatını kurtarmak! Ne yaptığımızı anlıyor musun? | Open Subtitles | توبي، لدينا وظيفة تقوم بها، إنقاذ حياة الناس |
Eğer bir çocuğun hayatını kurtarmak suçlanmak demekse belki de ...sizin kurallarınız işe yaramıyordur veya kuralları yanlış insanlar koyuyor demektir. | Open Subtitles | إذا كان إنقاذ حياة طفلة يعتبر جريمة الأن إذاً ربما بروتوكولكم خاطئ |
Mükemmel bir yalan söylemiştim ama işe yaramamıştı bu sefer de birisinin hayatını kurtarmak için farklı bir şey denedim. | Open Subtitles | كذبت كذبة مثالية و لم ينفع ذلك لذا هذه المرة,في أمل إنقاذ حياة أحدهم حاولت أمرا مختلفا |
Bu adamın hayatını kurtarmaya çalıştım ve onun bir aptal, çocukça ve nankör olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | و حاولت إنقاذ حياة هذا الرجل و أعتقد انه أحمق و صبياني و جاحد |
Burada bir adamın hayatını kurtarmaya çalışıyoruz. Aslında iki. | Open Subtitles | نحن نحاول إنقاذ حياة شخص شخصان إذا كنتم تهتمون |
Ben senin şefinim ve bu hastanın hayatını kurtarmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا رئيستك و انا أحاول إنقاذ حياة المريض |
Bu kadının hayatını kurtarmaya odaklanalım. | Open Subtitles | ولنركز رجاءً، على إنقاذ حياة هذه المرأة. |
Bebeğin hayatını kurtarabilirsin. O yüzden kurtarmalısın! | Open Subtitles | بإمكانكِ إنقاذ حياة طفلها، فلتنقذي إذًا حياة طفلها |
Eğer gerçekten bir hayat kurtarmak istiyorsan seninkini kurtar. | Open Subtitles | إن كنت تريد فعلاً إنقاذ حياة الناس , انقذ نفسك |
Hayatın şaşılacak derecede dar bir bandını ölçüyoruz, ve umuyoruz ki bu sonuçlar hepimizin hayatını kurtaracak. | TED | نحن نتعامل مع جزء ضئيل جدًا من الحياة، و نأمل أن ذلك الجزء سيساعدنا على إنقاذ حياة الجميع. |
Annemin hayatını kurtardığın için sana teşekkür etme fırsatı bulamadım. | Open Subtitles | لم تواتني الفرصة لشكرك على إنقاذ حياة أمي. |
Hayvanların hayatlarını kurtarmak zorundayım. | Open Subtitles | الهدف لا يزال إنقاذ حياة الحيوانات |
Bir hayat kurtarmaya çalışıyoruz. Acele etmek işe yaramaz. | Open Subtitles | نحن نحاول إنقاذ حياة أحدهم التسرع بالأمور لن يجدي نفعاً |
Neden öfkeli bir anne, genç kızının hayatını kurtarmayı reddettiğini iddia ediyor acaba? | Open Subtitles | إذا لماذا كانت لدي أم غاضبة تدعي أنك رفضت إنقاذ حياة ابنتها المراهقة؟ |
Dün tek umurunda olan bir insanın hayatını kurtarmaktı, değil mi? | Open Subtitles | كل ما كان يهمك أمس هو إنقاذ حياة , صحيح ؟ |
Sıcak banyo ve omlet hazırlamak 5 yaşında bir çocuğun hayatını kurtarmakla karşılaştırılabilir mi? | Open Subtitles | تعنين أن إعداد الحمام الساحن والعجة يتساوى مع إنقاذ حياة طفل فى الخامسة من عمره |
Kızımın hayatını kurtarmaktan çok güzel bir çekim yapmakla ilgilendiğini. | Open Subtitles | بأنّه كَانَ مهتماًً بالتقاط صورة جيده بدل إنقاذ حياة ابنتي |
Ancak öyle bir plan yaptım ki her biri diğerinin hayatını kurtarma onur ve şerefine erişebilir. | Open Subtitles | على اى حال , وضعت خطة حيث قد يكون لكل منها .شرفاً ومجد من إنقاذ حياة اُخرى |
Onların tekrar inciteceği herkesin hayatını kurtarmanı istiyorum. | Open Subtitles | أنا أطلب منك إنقاذ حياة كل من سيؤذونه فى المستقبل |
Çocuklar, hepinizi fahri doktor yapıyorum. Bu insanların hayatını kurtarmamız için yardım edebilirsiniz. | Open Subtitles | يا أولاد، عيّنتكم جميعاً أطبّاء فخريين يمكنكم مساعدتنا على إنقاذ حياة الناس |