"إنقاذ حياته" - Translation from Arabic to Turkish

    • hayatını kurtarmaya
        
    • kurtardığın
        
    • hayatı kurtarıldı
        
    • Hayatını kurtarmak
        
    • hayatını kurtarabilirdi
        
    • hayatını kurtarmayı
        
    Bunu onu hayatını kurtarmaya çalışmak için mi yoksa onu incelemek için mi yapıyoruz? Open Subtitles هل نفعل ذلك لمحاولة إنقاذ حياته أم لدراسته ؟
    Şimdilik hayatını kurtarmaya odaklanalım. İş o raddeye vardığında veda sözleri hakkında endişelenmeye başlarım. Open Subtitles دعينا نُركز على إنقاذ حياته الأن سأعتني بأمر الكلمات الاخيرة عندما يحين وقتها
    Bu saatler, valilik telefonunda onun hayatını kurtarmaya çalışırken harcanabilirdi. Open Subtitles ساعات يمكن ان أقضيها على الهاتف مع مكتب المحافظ في محاولة إنقاذ حياته
    Yıllar önce hayatını kurtardığın için sana teşekkür etmek istiyor. Open Subtitles إنه يود أن يشكرك على إنقاذ حياته .طيلة تلك الأعوام الماضية
    İki buçuk saat sonra hayatı kurtarıldı. Open Subtitles بعد ساعتان و نصف تم إنقاذ حياته
    onun Hayatını kurtarmak istiyorsan, başka bir yol yok. Open Subtitles ليست هناك وسيلة أخرى إذا أردتِ إنقاذ حياته.
    Benim gibi biri onun hayatını kurtarabilirdi kolayca. Open Subtitles ،شخص مثلي كان بوسعه إنقاذ حياته بسهولة
    Katil öldürmüyordu; onun hayatını kurtarmaya çalışıyordu. Open Subtitles القاتل لم يكن يقتل كان يحاول إنقاذ حياته
    Onun lanet hayatını kurtarmaya çalışıyordum. Onu sudan çıkarırken oldu. Open Subtitles تأذيت عندما جررته من الماء محاولاً إنقاذ حياته
    Sadece onun hayatını kurtarmaya çalışıyordum. Open Subtitles كل ما أردت فعله هو إنقاذ حياته
    Bu kadınlar inanılmaz. Adamın hayatını kurtarmaya çalışmışlar. Open Subtitles إنهنَّ مذهلات، لقد حاولنَ إنقاذ حياته
    hayatını kurtarmaya o kadar yakındık ki. Open Subtitles لقد كنا نبعد 10 أقدام عن إنقاذ حياته
    Hayır, onun hayatını kurtarmaya çalışıyordu. Open Subtitles لا. لقد كان يحاول إنقاذ حياته.
    - hayatını kurtarmaya çalışıyordum. - Geri çekil Joel. Open Subtitles أنا أحاول إنقاذ حياته - فقط إبتعد قليلاً -
    Ama hayatını kurtarmaya çalıştığım adam söyledi. Open Subtitles لكن الكلام كان من رجل أحاول إنقاذ حياته
    Ben hayatını kurtarmaya çalıştım. Open Subtitles لقد حاولت إنقاذ حياته
    Onun hayatını kurtarmaya çalışıyorum. Open Subtitles ‫أحاول إنقاذ حياته
    - hayatını kurtarmaya çalışıyordum. Open Subtitles كنت أحاول إنقاذ حياته
    İki buçuk saat sonra hayatı kurtarıldı. Open Subtitles بعد ساعتان و نصف تم إنقاذ حياته
    Bir anne oğlunun Hayatını kurtarmak için neler yapmaz ki! Open Subtitles ماذا ستفعل الأم غير ذلك في سبيل إنقاذ حياته
    Şahingöz sistemi onun hayatını kurtarabilirdi. Open Subtitles "عين الصقر" يمكنه إنقاذ حياته
    Yerine bir şey vermeden onun hayatını kurtarmayı bekleyemezsin. Open Subtitles لا يمكنك أن تتوقعي إنقاذ حياته بدون إعطاءشيءآخرليحلمكانها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more