Hayır, Sadece içinde bulunduğumuz evreni daha iyi idrak ediyorsun. | Open Subtitles | لا، إنك فقط تفهم العالم الذي نعيش به بشكل أفضل |
Cevabınız ne olursa olsun, Sadece derecelendiriyorsunuz, tanımlamıyorsunuz. | TED | مهما تكن إجابتك، إنك فقط تقوم بمقارنته وليس تعريفه. |
Hey, Yaşlı Kadın, Onbu büyüdüğünden beri Sadece ondan kurtulmak istiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أيتها العجوز, إنك فقط تريدين التخلص من أنبو بعد أن زاد حجمه, أليس كذلك؟ |
Sadece kıçını kaldırmak istemiyorsun. | Open Subtitles | إنك فقط لا تريد أن تتحرك بعيداً عن الأريكة |
görmeyen Sadece sensin görevim sana batıya kadar eşlik etmek bana eşlik etmen demek, | Open Subtitles | إنك فقط لا تستطيع رؤيتهم مهمتي هي مرافقتك للغرب مرافقتي |
Sadece ait olduğun yere dönmen gerekiyor. | Open Subtitles | إنك فقط بحاجة للعودة إلى حيث تنتمي |
Sadece başına daha çok bela açıyorsun. | Open Subtitles | إنك فقط تفتعل المزيد من المشاكل لنفسك |
Sadece müvekkilinin acı çekmesini sağlıyorsun. | Open Subtitles | إنك فقط تُطيلين معاناة مُوكِّلِك |
Bu sorun olur mu? Hayır olmaz. Sadece banyo kapısını engelliyorsun. | Open Subtitles | لا بالتأكيد إنك فقط تسد باب الحمام |
Eğer Sadece benimle oturup, listeme bir kere bakarsan, ne kadar gelişme kaydettiğimi görürsün. | Open Subtitles | لو إنك فقط تجلس معي وتنظر إلى قائمتي |
Sadece saklıyorsun. | Open Subtitles | بل تعرف قدرا كبيرا، إنك فقط تكتمه |
Sadece hayatta kal, hepsi bu. | Open Subtitles | إنك فقط تريد أن تعيش هذا كل ما في الأمر |
Sen Sadece üzgünsün Ne yapıyorsun? | Open Subtitles | لا ، إنك فقط غاضب ما الذي ستفعله ؟ |
Sadece bununla ilgili ne yapacağına henüz karar vermedin. | Open Subtitles | إنك فقط لم تقرري بعد... ما ستفعلينه بهذا الشأن بعد. |
Sadece kötü bir gece geçiriyorsunuz. | Open Subtitles | إنك فقط تمر بليلة سيئة هذا كل شيئ |
Sadece kelime oyunları yapıyorsun. | Open Subtitles | إنك فقط تتلاعب بالكلمات |
Sadece biraz evini özledin, tamam mı. | Open Subtitles | إنك فقط مشتاق إلى البيت قليلا |
Sadece bir cümle söyledin. | Open Subtitles | إنك فقط لديك سطر واحد |
Beni hasta ediyorsun. | Open Subtitles | إنك فقط تثير اشمئزازي. |
Dramatize ediyorsun Patrick. | Open Subtitles | إنك فقط تبالغ يا باتريك |