"إنني أفهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • anlıyorum
        
    • anladım
        
    Eğer bir saniyeliğine kişisel olarak algılarsam neden bebek sahibi olmak konusunda şüphe duyduğunuzu anlıyorum. TED الآن، إذا أخذت الأمر بمنحىً شخصيٍ للحظة، إنني أفهم ذلك، أفهم لما قد يكون البعض مرتاباً من إنجاب الأولاد.
    ...Beni neden terk ettiğini anlıyorum. Ve biliyorum ki, ben buna kızmıştım. Open Subtitles إنني أفهم لما هجرتني وأعرف أنني استأتُ لذلك
    - Sadece diyorum ki, neden ona yardım ettiğini tamamen anlıyorum. Open Subtitles أنا ببساطه اقول إنني أفهم لما تريد مساعدته.
    Ömrümün neden bugüne kadar devam ettiğini sanırım artık anlıyorum. Open Subtitles أما بالنسبة لماذا حياتي لا تزال صامدة حتى الآن فأظن إنني أفهم الآن
    Birkaç kelime anladım ama çoğunlukla o kaltakların davranışlarından anladım. Open Subtitles إنني أفهم بعض الكلمات، لكن أغلبها كان تصرف تلك العاهرتين.
    Beni niye terkettiğini, her şeyi anlıyorum. Open Subtitles وإنني أفهم سبب رحيلك. إنني أفهم كُل شيء الآن.
    Öfkenizi kesinlikle anlıyorum, ancak yatakodası kapıları, çocukların, ailelerine sırt çevirmesinin sebebi değildir. Open Subtitles إنني أفهم تماماً سبب إحباطك, ولكن أبواب غرف النوم ليست سبب إنغلاق الأطفال عن والديهم
    - Nasıl göründüğünü anlıyorum. anlıyorum. Open Subtitles أفهم مايبدوعليه الأمر إنني أفهم المقصود
    - Evet, efendim. anlıyorum. Acil bir durum. Open Subtitles نعم سيدي , إنني أفهم , هذا أمر طارئ - أيها الضابط الآمر في المقاطعة الحادية عشر -
    - Evet efendim, anlıyorum. Bu acil bir durum. - 11.bölgenin komuta subayı... Open Subtitles نعم سيدي , إنني أفهم , هذا أمر طارئ - أيها الضابط الآمر في المقاطعة الحادية عشر -
    Nasıl olduğunu anlıyorum... Camelot'taki hayatının. Open Subtitles إنني أفهم ما هي طبيعة حياتك بـ كاميلوت
    Ben Wesenları pek çoğunuzun anlayamayacağı biçimde anlıyorum. Open Subtitles إنني أفهم طبيعة طبيعة الـ"فيسن" بشكل يعجز عنه الكثير منكم.
    Bunu neden anlattığını anlıyorum. Open Subtitles إنني أفهم سبب إخباركِ لي بذلك.
    - Evet, tabii, anlıyorum. - Ama yapıyormuş gibi ol. Open Subtitles نعم، أعني إنني أفهم ذلك، ولكن اصطنع الأمر فحسب!
    Ayrılış zamanımızı garip bulduğunu anlıyorum. Open Subtitles إنني أفهم ذلك أن وقت مغادرتي كان غريباً
    Istırabınızı anlıyorum... Open Subtitles إنني أفهم ألمك..
    anlıyorum efendim. Open Subtitles إنني أفهم يا سيدي
    Elbette, anlıyorum. Open Subtitles أجل, بالطبع, إنني أفهم
    anlıyorum efendim. Open Subtitles إنني أفهم يا سيدي
    "Canım, nihayet çekim yasasını tamamen anladım, nihayet kuvvetle hayal etmeyi anladım, okuduğum, üzerine çalıştıklarımın nasıl işlediklerini anladım, hayatım boyunca, şirketler için yaptığım, Open Subtitles ـ "عزيزي، إنني أفهم أخيرا كيف يعمل ـ"قانون الجذب"ـ أفهم أخيرا قوة التصور أفهم أخيرا جميع ما قرأته جميع ما عملت معه
    Neden gitmek istediğini anladım. Open Subtitles إنني أفهم لماذا تريد حضور المحاكمة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more